Dışişleri Bakanı Fidan: "Beyaz Saray’ın Suriye meselesinde oldukça yapıcı bir tavır takınması çok olumlu"
Dışişleri Bakanı Fidan: "Beyaz Saray’ın Suriye meselesinde oldukça yapıcı bir tavır takınması çok olumlu"
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, "Beyaz Saray’ın başta Sayın Trump olmak üzere Suriye meselesinde oldukça yapıcı bir tavır takınmaları, Türkiye olarak bizim çok olumlu bulduğumuz bir husus" dedi
Haber Giriş Tarihi: 11.11.2025 03:16
Haber Güncellenme Tarihi: 11.11.2025 03:16
Kaynak:
İHA
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, "Beyaz Saray’ın başta Sayın Trump olmak üzere Suriye meselesinde oldukça yapıcı bir tavır takınmaları, Türkiye olarak bizim çok olumlu bulduğumuz bir husus" dedi.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, ABD’yi ziyareti kapsamında Washington’da gerçekleştirdiği temaslar hakkında basın mensuplarına demeç verdi.
Basın mensuplarından Washington’da bugün gerçekleştirdiği temaslara ilişkin bir soru alan Fidan, ABD ziyaretinin Amerikan tarafının daveti üzerine gerçekleştirildiğini ve önceden planlanmış bir seyahat olduğunu ifade ederek, "Bugün Beyaz Saray’da başta mevkidaşım ve aynı zamanda Milli Güvenlik Danışmanı olan Sayın Marco Rubio, Steve Witkoff ve Suriye Özel Temsilcisi Ankara Büyükelçisi Tom Barrack olmak üzere birçok yetkiliyle Beyaz Saray’da görüşmeler yapmak üzere davet edilmiştim. Bugün Beyaz Saray’daki varlığım, Suriye Cumhurbaşkanı Sayın Ahmed Şara’nın ziyaretiyle aslında bir noktada denk gelmiş oldu. Onlar Sayın Trump ve ekibiyle buluşurlarken görüşmenin bir yerinde bizi de davet ettiler. Ben de orada yer aldım. Orada özellikle Cumhurbaşkanımızın Sayın Trump’a selamlarımı, iyi dileklerini ilettik. Daha sonra Suriye ile ilgili Türkiye’nin genel görüşlerini, Amerika ile olan işbirliği fırsatlarını, Suriye’nin kalkınmasının, birliğinin, beraberliğinin, huzurunun, bölge güvenliği ile ilgili konularla ilgili birçok konuyu konuşma imkanımız oldu" dedi.
Ardından Beyaz Saray’da Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani, ABD Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff ve Büyükelçi Barrack’ın olduğu uzun bir toplantı gerçekleştirdiklerini ifade eden Fidan, "Daha sonra Sayın J.D. Vance de geldi toplantıya. O da toplantıda müdahil oldu. Belli görüş alışverişlerinde bulunduk. Özellikle Suriye’nin güneyinde, kuzeyinde ve diğer yerlerdeki sorun alanları daha iyi nasıl yönetilebilir, Sezar Yasası ile ilgili çalışmalar nasıl yapılabilir, onlara detaylı bakma imkanımız oldu. Görüşlerimizi, pozisyonlarımızı ortaya koyduk" dedi.
"Trump, Dışişleri Bakanı Rubio ve özel temsilcilerle görüşmeler yaptık"
Daha sonra Özel Temsilci Steve Witkoff ve Büyükelçi Tom Barrack ile görüştüklerini kaydeden Fidan, "Bu sefer Steve Witkoff’un sorumlu olduğu Filistin dosyasındaki birçok konuyu detaylı bir şekilde üstünden geçme imkanımız oldu. Aksayan sorunlar var biliyorsunuz. Onlar önemliydi, ateşkesle alakalı. Rusya-Ukrayna dosyasına da kendisi bakıyor. Onunla da ilgili uzun görüşmelerimiz oldu. Bu savaşın durması için şu andaki kritik eşikte neler yapılabilir? Türkiye’nin rolü ne olabilir? Amerika ile nasıl çalışabiliriz? Cumhurbaşkanımızın bu konularda bir takım görüşleri var. Onlara ilişkin bazı değerlendirmeler ve bir sonraki atılacak adımları ortaya koyduk. İran nükleer müzakerelerinde Amerika’nın durduğu yer neresi? Bundan sonra nasıl adımlar atılmalı? Bizim bölgemizi çok yakından ilgilendirdiği için onunla da ilgili epey bir görüş alışverişinde bulunduk. Özellikle Suriye konusunda Büyükelçi Tom Barrack ve Filistin, Rusya-Ukrayna ve İran konusunda da Özel Temsilci Steve Witkoff ile çok detaylı görüşme gerçekleştirdik. Üç aşamalı görüşmeler yaptık, Sayın Trump’ın olduğu, sonra Marco Rubio’nun olduğu. Ve sonra özel temsilcilerle uzun görüşmeler yaptık. Az önce de bitirdik görüşmelerimizi. Cumhurbaşkanımızla da konuştuk ve cumhurbaşkanımızı görüşmelerin neticeleriyle alakalı bilgilendirdik" ifadelerini kullandı.
"Suriye ekonomisinin tekrar ayağa kalkması için Sezar Yasası’nın geçmesi önemli"
Bugünkü Beyaz Saray’da gerçekleştirilen görüşmelerin ardından Suriye konusunda atılacak adımlara ilişkin bir soru alan Fidan, "Burada Beyaz Saray’ın başta Sayın Trump olmak üzere Suriye meselesinde oldukça yapıcı bir tavır takınmaları, Türkiye olarak bizim çok olumlu bulduğumuz bir husus. Şu anda Suriye ekonomisinin tekrar ayağa kalkması için Sezar Yasası denilen, Esed zamanında Suriye’ye yatırımları engelleyen bir yasa vardı biliyorsunuz. Şu anda onun kaldırılmasıyla alakalı bir takım neler yapılabilir Kongre’den kalıcı olarak? Çünkü başkanlık yetkileri kullanarak kısıtlı oranda bazı istisnalar getirilmişti ve belli ekonomik faaliyetlerin önü açılmıştı ama yasanın tamamıyla ortadan kaldırılıp tekrar Kongre’den geçirilerek başkanlık istisnalarına ihtiyaç duymayan bir noktaya getirilmesi gerekiyor. Burada yönetimin aynı görüşte olması ve Kongre’ye bu türden bir tavsiyede bulunması fevkalade önemliydi. Bunun için hem Sayın Şara’nın anlattıkları hem bizim orada anlattıklarımız bence büyük önem taşıyor. Sayın Şara, dün ve bugün Kongre üyeleriyle bir araya geliyor. Aslında Kongre üyeleri nihai tahlilde bu oylamayı yapacaklar ve Sezar Yasası’nın geçmesi önemli" dedi.
"Problemler dikkatle yönetilmezse, Suriye’nin toprak bütünlüğüne ilişkin bir sorun ortaya çıkabilir"
Diğer taraftan özellikle güneyde Süveyda ve kuzeydoğuda terör örgütü PKK/YPG öncülüğündeki Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) bulunduğu yerlerde durumun ne olacağı ile ilgili konuların ele alınmasının önemli olduğunu vurgulayan Fidan, "Aslında önümüze şöyle bir şablon çıkıyor. Gerek kuzeyi, gerek kuzeydoğusu, gerek güneyi, buralardaki problemler eğer dikkatle yönetilmezse ülkenin tamamıyla bölgesel bütünlüğüne, toprak bütünlüğüne yönelik bir sıkıntının ortaya çıkma ihtimali var. Ülke giderek daha da parçalamayla karşı karşıya kalabilir. Bunu Amerikalıların anlıyor olması tabii önemli. Ve anladıklarını da görüyorum. Yani ülkenin bir ve bütün olması ama herkesin aynı zamanda can güvenliği, mal güvenliğinin olması ve çeşitli etnik, dini grupların bu noktada herhangi bir baskı altında olmaması fevkalade önemli. Bu altın oranı bulmak için tabii büyük bir gayret var. Aynı zamanda kimseye de tehdit olmamaları gerekiyor. Bu yönde de ciddi konuşmalar oldu. Görüş alışverişlerinde bulunduk. Üçlü görüşmemizi de yaptık. Suriye, Amerika, Türkiye dışişleri bakanları olarak bir araya geldik. Orada da konular, üç ülkenin durduğu perspektif nerede duruyor, nasıl daha iyi işbirliği yapabilirler, onu da ele alma diyaloğumuz oldu. Hatırlattığınız gibi bunun birincisine biz Antalya’da ev sahipliği yapmıştık. Şimdi burada da bir nevi ikincisini gerçekleştirmiş olduk. Ama burada iyi olan bir şey var. Tom Barrack özel temsilci, o sürekli bu konuda iletişimde bulunabileceğimiz bir büyükelçi olduğu için çalışmamıza hız ve pratiklik kazandırıyor. Yani onun da çok yoğun mesaisi var. Özellikle Suriye konusunda. Hem Amerikan tarafıyla Suriye tarafının ilişkilerini götürmesi, hem güneyde olan sorun, İsrail’e bakan kısmı, hem kuzeyde, kuzeydoğuda bize bakan kısmı. Bütün bunların hepsiyle ilgili yoğun bir mesai var. Tabii öyle bir özel temsilcinin iyi çalıştığımız bir büyükelçinin olması da bizim için ayrıca bir tabii ki önemli, kıymetli bir şey" dedi.
"BM Güvenlik Konseyi kararı için çalışmalar devam ediyor"
Gazze’deki ateşkes sürecindeki son gelişmelere ilişkin değerlendirmeleri sorulan Fidan, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nde devam eden sürecin fevkalade önemli olduğunu ifade etti. ABD Başkanı Trump’ın barış planının ilerleyen aşamalarının hayata geçmesi için Güvenlik Konseyi kararı gerektiğine inanan bir grup aktör bulunduğunu vurgulayan Fidan, "Yani bunların girişimiyle başlatılan bir husus var. Biz Türkiye olarak açıkçası, tabii ki barış planının bütün aşamalarının herkesin lehine olacak şekilde hayata geçmesini ve soykırımın durmasını, insani yardımlarının başlamasını bir numaralı önceliğimiz olarak görüyoruz. Yöntem farklılıkları olabilir ama bizim hassasiyetimiz uygulanabilir olan, tecrübemizin de yansıdığı, endişelerimizin de yansıdığı bir Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararının ortaya çıkması idi. Şu anda tartışmalar devam ediyor ve bazı taslaklar var. Bu hususta biz görüşlerimizi ilettik, çekincelerimizi de söyledik. Ama bildiğiniz gibi biz, geçici Güvenlik Konseyi üyesi değiliz. Daimi olanlar zaten 5 üye, 10 tane de geçici üye var şu anda. Yakın olan ülkelerle konuştuk bu konuyu. Aynı fikirde olduğumuz, beraber hareket ettiğimiz temas grubu, sekiz ülkeli grup. Bunlarla da bir araya gelip New York grubuyla görüş alışverişinde bulunduk. Biliyorsunuz geçtiğimiz hafta biz İstanbul’da bir ev sahipliği yapmıştık. Ağırlıklı olarak bu maksatla, yani temas grubu ve sekiz ülke grubu olarak nasıl bir görüş oluşturmalıyız, şu anda yürüyen süreçle ilgili nelere ihtiyaç var, uluslararası bir kararın Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nden çıkacak temel parametreleri neler olmalı; Çünkü çok farklı aktörlerin farklı perspektifleri ve öncelikleri var ve bunları bir araya getirmeniz biraz zor olabiliyor. Bunların hepsinin bağdaşabileceği bir metin nasıl bir metin olabilir? Tabi ki herkesi %100 tatmin etmesi mümkün değil. Yani diplomasinin, uzlaşmanın doğasında bu var zaten. Ama barış anlaşmasının ilerleyen aşamalarda hayata geçmesini de engelleyici bir metin olmamalı. Yani bir şey yapıyorum derken, bir şeyi bozmamalı. Bu konudaki çalışmalar devam ediyor. Şu anda sessizlik sürecine sunulmuş bir metin var. Değerlendirmelerimiz devam ediyor o konuda. Arkadaşlarımızı da yakından takip ediyoruz, çalışıyoruz. Ortaklarımızla konuşuyoruz. Bugün Beyaz Saray’da gün boyu yaptığım çeşitli aktörlerle görüşmelerde de, çeşitli seviyelerde konu ile ilgili görüşlerimizi dile getirme imkanımız da oldu" ifadelerini kullandı.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Dışişleri Bakanı Fidan: "Beyaz Saray’ın Suriye meselesinde oldukça yapıcı bir tavır takınması çok olumlu"
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, "Beyaz Saray’ın başta Sayın Trump olmak üzere Suriye meselesinde oldukça yapıcı bir tavır takınmaları, Türkiye olarak bizim çok olumlu bulduğumuz bir husus" dedi
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, "Beyaz Saray’ın başta Sayın Trump olmak üzere Suriye meselesinde oldukça yapıcı bir tavır takınmaları, Türkiye olarak bizim çok olumlu bulduğumuz bir husus" dedi.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, ABD’yi ziyareti kapsamında Washington’da gerçekleştirdiği temaslar hakkında basın mensuplarına demeç verdi.
Basın mensuplarından Washington’da bugün gerçekleştirdiği temaslara ilişkin bir soru alan Fidan, ABD ziyaretinin Amerikan tarafının daveti üzerine gerçekleştirildiğini ve önceden planlanmış bir seyahat olduğunu ifade ederek, "Bugün Beyaz Saray’da başta mevkidaşım ve aynı zamanda Milli Güvenlik Danışmanı olan Sayın Marco Rubio, Steve Witkoff ve Suriye Özel Temsilcisi Ankara Büyükelçisi Tom Barrack olmak üzere birçok yetkiliyle Beyaz Saray’da görüşmeler yapmak üzere davet edilmiştim. Bugün Beyaz Saray’daki varlığım, Suriye Cumhurbaşkanı Sayın Ahmed Şara’nın ziyaretiyle aslında bir noktada denk gelmiş oldu. Onlar Sayın Trump ve ekibiyle buluşurlarken görüşmenin bir yerinde bizi de davet ettiler. Ben de orada yer aldım. Orada özellikle Cumhurbaşkanımızın Sayın Trump’a selamlarımı, iyi dileklerini ilettik. Daha sonra Suriye ile ilgili Türkiye’nin genel görüşlerini, Amerika ile olan işbirliği fırsatlarını, Suriye’nin kalkınmasının, birliğinin, beraberliğinin, huzurunun, bölge güvenliği ile ilgili konularla ilgili birçok konuyu konuşma imkanımız oldu" dedi.
Ardından Beyaz Saray’da Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani, ABD Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff ve Büyükelçi Barrack’ın olduğu uzun bir toplantı gerçekleştirdiklerini ifade eden Fidan, "Daha sonra Sayın J.D. Vance de geldi toplantıya. O da toplantıda müdahil oldu. Belli görüş alışverişlerinde bulunduk. Özellikle Suriye’nin güneyinde, kuzeyinde ve diğer yerlerdeki sorun alanları daha iyi nasıl yönetilebilir, Sezar Yasası ile ilgili çalışmalar nasıl yapılabilir, onlara detaylı bakma imkanımız oldu. Görüşlerimizi, pozisyonlarımızı ortaya koyduk" dedi.
"Trump, Dışişleri Bakanı Rubio ve özel temsilcilerle görüşmeler yaptık"
Daha sonra Özel Temsilci Steve Witkoff ve Büyükelçi Tom Barrack ile görüştüklerini kaydeden Fidan, "Bu sefer Steve Witkoff’un sorumlu olduğu Filistin dosyasındaki birçok konuyu detaylı bir şekilde üstünden geçme imkanımız oldu. Aksayan sorunlar var biliyorsunuz. Onlar önemliydi, ateşkesle alakalı. Rusya-Ukrayna dosyasına da kendisi bakıyor. Onunla da ilgili uzun görüşmelerimiz oldu. Bu savaşın durması için şu andaki kritik eşikte neler yapılabilir? Türkiye’nin rolü ne olabilir? Amerika ile nasıl çalışabiliriz? Cumhurbaşkanımızın bu konularda bir takım görüşleri var. Onlara ilişkin bazı değerlendirmeler ve bir sonraki atılacak adımları ortaya koyduk. İran nükleer müzakerelerinde Amerika’nın durduğu yer neresi? Bundan sonra nasıl adımlar atılmalı? Bizim bölgemizi çok yakından ilgilendirdiği için onunla da ilgili epey bir görüş alışverişinde bulunduk. Özellikle Suriye konusunda Büyükelçi Tom Barrack ve Filistin, Rusya-Ukrayna ve İran konusunda da Özel Temsilci Steve Witkoff ile çok detaylı görüşme gerçekleştirdik. Üç aşamalı görüşmeler yaptık, Sayın Trump’ın olduğu, sonra Marco Rubio’nun olduğu. Ve sonra özel temsilcilerle uzun görüşmeler yaptık. Az önce de bitirdik görüşmelerimizi. Cumhurbaşkanımızla da konuştuk ve cumhurbaşkanımızı görüşmelerin neticeleriyle alakalı bilgilendirdik" ifadelerini kullandı.
"Suriye ekonomisinin tekrar ayağa kalkması için Sezar Yasası’nın geçmesi önemli"
Bugünkü Beyaz Saray’da gerçekleştirilen görüşmelerin ardından Suriye konusunda atılacak adımlara ilişkin bir soru alan Fidan, "Burada Beyaz Saray’ın başta Sayın Trump olmak üzere Suriye meselesinde oldukça yapıcı bir tavır takınmaları, Türkiye olarak bizim çok olumlu bulduğumuz bir husus. Şu anda Suriye ekonomisinin tekrar ayağa kalkması için Sezar Yasası denilen, Esed zamanında Suriye’ye yatırımları engelleyen bir yasa vardı biliyorsunuz. Şu anda onun kaldırılmasıyla alakalı bir takım neler yapılabilir Kongre’den kalıcı olarak? Çünkü başkanlık yetkileri kullanarak kısıtlı oranda bazı istisnalar getirilmişti ve belli ekonomik faaliyetlerin önü açılmıştı ama yasanın tamamıyla ortadan kaldırılıp tekrar Kongre’den geçirilerek başkanlık istisnalarına ihtiyaç duymayan bir noktaya getirilmesi gerekiyor. Burada yönetimin aynı görüşte olması ve Kongre’ye bu türden bir tavsiyede bulunması fevkalade önemliydi. Bunun için hem Sayın Şara’nın anlattıkları hem bizim orada anlattıklarımız bence büyük önem taşıyor. Sayın Şara, dün ve bugün Kongre üyeleriyle bir araya geliyor. Aslında Kongre üyeleri nihai tahlilde bu oylamayı yapacaklar ve Sezar Yasası’nın geçmesi önemli" dedi.
"Problemler dikkatle yönetilmezse, Suriye’nin toprak bütünlüğüne ilişkin bir sorun ortaya çıkabilir"
Diğer taraftan özellikle güneyde Süveyda ve kuzeydoğuda terör örgütü PKK/YPG öncülüğündeki Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) bulunduğu yerlerde durumun ne olacağı ile ilgili konuların ele alınmasının önemli olduğunu vurgulayan Fidan, "Aslında önümüze şöyle bir şablon çıkıyor. Gerek kuzeyi, gerek kuzeydoğusu, gerek güneyi, buralardaki problemler eğer dikkatle yönetilmezse ülkenin tamamıyla bölgesel bütünlüğüne, toprak bütünlüğüne yönelik bir sıkıntının ortaya çıkma ihtimali var. Ülke giderek daha da parçalamayla karşı karşıya kalabilir. Bunu Amerikalıların anlıyor olması tabii önemli. Ve anladıklarını da görüyorum. Yani ülkenin bir ve bütün olması ama herkesin aynı zamanda can güvenliği, mal güvenliğinin olması ve çeşitli etnik, dini grupların bu noktada herhangi bir baskı altında olmaması fevkalade önemli. Bu altın oranı bulmak için tabii büyük bir gayret var. Aynı zamanda kimseye de tehdit olmamaları gerekiyor. Bu yönde de ciddi konuşmalar oldu. Görüş alışverişlerinde bulunduk. Üçlü görüşmemizi de yaptık. Suriye, Amerika, Türkiye dışişleri bakanları olarak bir araya geldik. Orada da konular, üç ülkenin durduğu perspektif nerede duruyor, nasıl daha iyi işbirliği yapabilirler, onu da ele alma diyaloğumuz oldu. Hatırlattığınız gibi bunun birincisine biz Antalya’da ev sahipliği yapmıştık. Şimdi burada da bir nevi ikincisini gerçekleştirmiş olduk. Ama burada iyi olan bir şey var. Tom Barrack özel temsilci, o sürekli bu konuda iletişimde bulunabileceğimiz bir büyükelçi olduğu için çalışmamıza hız ve pratiklik kazandırıyor. Yani onun da çok yoğun mesaisi var. Özellikle Suriye konusunda. Hem Amerikan tarafıyla Suriye tarafının ilişkilerini götürmesi, hem güneyde olan sorun, İsrail’e bakan kısmı, hem kuzeyde, kuzeydoğuda bize bakan kısmı. Bütün bunların hepsiyle ilgili yoğun bir mesai var. Tabii öyle bir özel temsilcinin iyi çalıştığımız bir büyükelçinin olması da bizim için ayrıca bir tabii ki önemli, kıymetli bir şey" dedi.
"BM Güvenlik Konseyi kararı için çalışmalar devam ediyor"
Gazze’deki ateşkes sürecindeki son gelişmelere ilişkin değerlendirmeleri sorulan Fidan, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nde devam eden sürecin fevkalade önemli olduğunu ifade etti. ABD Başkanı Trump’ın barış planının ilerleyen aşamalarının hayata geçmesi için Güvenlik Konseyi kararı gerektiğine inanan bir grup aktör bulunduğunu vurgulayan Fidan, "Yani bunların girişimiyle başlatılan bir husus var. Biz Türkiye olarak açıkçası, tabii ki barış planının bütün aşamalarının herkesin lehine olacak şekilde hayata geçmesini ve soykırımın durmasını, insani yardımlarının başlamasını bir numaralı önceliğimiz olarak görüyoruz. Yöntem farklılıkları olabilir ama bizim hassasiyetimiz uygulanabilir olan, tecrübemizin de yansıdığı, endişelerimizin de yansıdığı bir Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararının ortaya çıkması idi. Şu anda tartışmalar devam ediyor ve bazı taslaklar var. Bu hususta biz görüşlerimizi ilettik, çekincelerimizi de söyledik. Ama bildiğiniz gibi biz, geçici Güvenlik Konseyi üyesi değiliz. Daimi olanlar zaten 5 üye, 10 tane de geçici üye var şu anda. Yakın olan ülkelerle konuştuk bu konuyu. Aynı fikirde olduğumuz, beraber hareket ettiğimiz temas grubu, sekiz ülkeli grup. Bunlarla da bir araya gelip New York grubuyla görüş alışverişinde bulunduk. Biliyorsunuz geçtiğimiz hafta biz İstanbul’da bir ev sahipliği yapmıştık. Ağırlıklı olarak bu maksatla, yani temas grubu ve sekiz ülke grubu olarak nasıl bir görüş oluşturmalıyız, şu anda yürüyen süreçle ilgili nelere ihtiyaç var, uluslararası bir kararın Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nden çıkacak temel parametreleri neler olmalı; Çünkü çok farklı aktörlerin farklı perspektifleri ve öncelikleri var ve bunları bir araya getirmeniz biraz zor olabiliyor. Bunların hepsinin bağdaşabileceği bir metin nasıl bir metin olabilir? Tabi ki herkesi %100 tatmin etmesi mümkün değil. Yani diplomasinin, uzlaşmanın doğasında bu var zaten. Ama barış anlaşmasının ilerleyen aşamalarda hayata geçmesini de engelleyici bir metin olmamalı. Yani bir şey yapıyorum derken, bir şeyi bozmamalı. Bu konudaki çalışmalar devam ediyor. Şu anda sessizlik sürecine sunulmuş bir metin var. Değerlendirmelerimiz devam ediyor o konuda. Arkadaşlarımızı da yakından takip ediyoruz, çalışıyoruz. Ortaklarımızla konuşuyoruz. Bugün Beyaz Saray’da gün boyu yaptığım çeşitli aktörlerle görüşmelerde de, çeşitli seviyelerde konu ile ilgili görüşlerimizi dile getirme imkanımız da oldu" ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA
Bakan Fidan, Washington’da Suriye Cumhurbaşkanı eş-Şara ile bir araya geldi
Yanık kokusu gelmesi üzerine yapılan ihbar, muhtemel bir faciayı önledi
Balıkesir’de 4 büyüklüğünde deprem
Dudullu OSB’de elektronik fabrikasında korkutan yangın
Sancaktepe’de otomobil ile motosiklet çarpıştı: 1 yaralı
Büyükçekmece’de bir şahıs beraber seyahat ettiği arkadaşlarına ateş etti: 2 ölü, 1 ağır yaralı
Dışişleri Bakanı Fidan: "Beyaz Saray’ın Suriye meselesinde oldukça yapıcı bir tavır takınması çok olumlu"
Beyaz Saray’da Türkiye-ABD-Suriye zirvesi
İlginizi Çekebilir
En Çok Okunan Haberler