Uzmanlar şap hastalığına karşı alınması gereken önlemleri anlattı
Uzmanlar şap hastalığına karşı alınması gereken önlemleri anlattı
Yakın Doğu Üniversitesi Veteriner Hekimliği Fakültesi ile Yakın Doğu Üniversitesi Hayvan Hastanesi uzmanları, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde kırmızı alarma yol açan şap hastalığına ilişkin önemli uyarılarda bulundu
Haber Giriş Tarihi: 19.12.2025 09:38
Haber Güncellenme Tarihi: 19.12.2025 09:38
Kaynak:
İHA
Yakın Doğu Üniversitesi Veteriner Hekimliği Fakültesi ile Yakın Doğu Üniversitesi Hayvan Hastanesi uzmanları, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde kırmızı alarma yol açan şap hastalığına ilişkin önemli uyarılarda bulundu.
İskele bölgesinde bir mandırada yaklaşık 70-80 baş büyükbaş hayvanda şap hastalığına ait belirtilerin tespit edilmesi adada alarma yol açtı. Yakın Doğu Üniversitesi Veteriner Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İsfendiyar Darbaz ve Yakın Doğu Üniversitesi Hayvan Hastanesi Başhekimi Dr. Mehmet İsfendiyaroğlu şap hastalığına ilişkin önemli uyarılarda bulundu.
Veteriner Dairesi Başkanlığı öncülüğünde kurulan Teknik Komite’de yer alan, ülkenin tek Veteriner Hekimliği Fakültesi olan Yakın Doğu Üniversitesi Veteriner Hekimliği Fakültesi, hastalığın kontrol altına alınabilmesi için hayvan yetiştiricileri ile toplumun bilinçli hareket etmesinin hayati önem taşıdığını vurguladı.
Yakın Doğu Üniversitesi Hayvan Hastanesi de sürece ilişkin bilgilendirme yaparak; biyogüvenlik önlemlerine titizlikle uyulması, hayvan hareketlerinin kısıtlanması, aşılama programlarının aksatılmaması ve yalnızca resmi makamların yapacağı yönlendirmelerin dikkate alınması gerektiğine dikkat çekti.
Uzmanlar, şap hastalığının insanlara nadiren bulaştığını ve genellikle hafif seyirli olduğunu belirtirken, muhtemel risklere karşı çiğ süt ve çiğ sütten yapılan ürünlerin kesinlikle tüketilmemesi gerektiğini vurguladı. Resmi denetimlerden geçmiş, güvenilir kaynaklardan temin edilen et ve süt ürünlerinin tüketilmesinde ise herhangi bir sakınca bulunmadığı ifade edildi.
Hızlı müdahale çok önemli
Yakın Doğu Üniversitesi Veteriner Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İsfendiyar Darbaz, şap hastalığının sığır, koyun, keçi ve domuz gibi çift tırnaklı hayvanları etkileyen, son derece bulaşıcı bir viral enfeksiyon olduğunu belirtti. Prof. Dr. Darbaz; ateş, iştahsızlık, aşırı salya, topallık ile ağız ve ayaklarda yaralar gibi belirtiler görülmesi halinde vakit kaybetmeden veteriner hekimlere ve yetkili mercilere bilgi verilmesi gerektiğini söyledi. Erken teşhis ve hızlı müdahalenin, hastalığın yayılımının önlenmesi ve hayvan refahının korunması açısından kritik rol oynadığını vurguladı.
Bulaşma yollarına dikkat
Yakın Doğu Üniversitesi Hayvan Hastanesi Başhekimi Dr. Mehmet İsfendiyaroğlu ise hastalığın enfekte hayvanlarla doğrudan temasın yanı sıra solunum yolu, salya, süt, dışkı, hayvansal ürünler, ekipmanlar, nakil araçları ve insanlar aracılığıyla kısa sürede yayılabildiğine dikkat çekti. Aşılama yapılmamış, hassas ve genç hayvanlarda bulaşma oranının çok yüksek seviyelere ulaşabildiğini belirten İsfendiyaroğlu, hastalığa neden olan virüsün ısı ve dezenfektanlara karşı dayanıksız olduğunu ifade etti.
Dr. İsfendiyaroğlu, "Virüs; 60-65 derecede yarım saatte, 85 derecede ise birkaç dakika içinde etkisiz hale gelir. Enfekte hayvanların etlerinde +4 derecede 24-36 saat içinde ölür. Kimyasal dezenfektanlarla kısa sürede inaktive olur. Ancak salya, yem ve toprak gibi ortamlarda 20 haftaya kadar bulaşıcılığını sürdürebilir" dedi.
"Karantina, dezenfeksiyon ve aşılama ihmal edilmemeli"
Hastalığın yayılmasının önlenmesi için sıkı karantina tedbirlerinin alınması, hayvan hareketlerinin kısıtlanması ya da tamamen durdurulması gerektiğini belirten Dr. İsfendiyaroğlu, aşılama ve gerektiğinde itlaf uygulamalarının en etkili mücadele yöntemleri arasında yer aldığını söyledi. Enfekte çiftliklerde giriş-çıkışların ciddi dezenfeksiyon işlemlerine tabi tutulması gerektiğini vurgulayan Dr. İsfendiyaroğlu; mezbahaya sevk edilen hayvanları, süt ve hayvansal ürünleri taşıyan araçların ise hem çıkışta hem de varış noktasında dezenfekte edilmesi gerektiğini belirtti.
"Aşılama programlarına eksiksiz uyulması hayati önem taşıyor"
Şap hastalığının doğru ve zamanında alınan önlemlerle kontrol altına alınabileceğini belirten Prof. Dr. İsfendiyar Darbaz, "Bu süreçte hayvan yetiştiricilerimizin bilinçli ve sorumlu davranması büyük önem taşıyor. Aşılama, yalnızca bireysel bir tercih değil; toplumsal ve sektörel bir sorumluluktur. Yetiştiricilerimizin hem kendi sürülerinin sağlığı hem de ülke hayvancılığının geleceği için aşılama programlarına eksiksiz uyması hayati öneme sahiptir" dedi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Uzmanlar şap hastalığına karşı alınması gereken önlemleri anlattı
Yakın Doğu Üniversitesi Veteriner Hekimliği Fakültesi ile Yakın Doğu Üniversitesi Hayvan Hastanesi uzmanları, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde kırmızı alarma yol açan şap hastalığına ilişkin önemli uyarılarda bulundu
Yakın Doğu Üniversitesi Veteriner Hekimliği Fakültesi ile Yakın Doğu Üniversitesi Hayvan Hastanesi uzmanları, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde kırmızı alarma yol açan şap hastalığına ilişkin önemli uyarılarda bulundu.
İskele bölgesinde bir mandırada yaklaşık 70-80 baş büyükbaş hayvanda şap hastalığına ait belirtilerin tespit edilmesi adada alarma yol açtı. Yakın Doğu Üniversitesi Veteriner Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İsfendiyar Darbaz ve Yakın Doğu Üniversitesi Hayvan Hastanesi Başhekimi Dr. Mehmet İsfendiyaroğlu şap hastalığına ilişkin önemli uyarılarda bulundu.
Veteriner Dairesi Başkanlığı öncülüğünde kurulan Teknik Komite’de yer alan, ülkenin tek Veteriner Hekimliği Fakültesi olan Yakın Doğu Üniversitesi Veteriner Hekimliği Fakültesi, hastalığın kontrol altına alınabilmesi için hayvan yetiştiricileri ile toplumun bilinçli hareket etmesinin hayati önem taşıdığını vurguladı.
Yakın Doğu Üniversitesi Hayvan Hastanesi de sürece ilişkin bilgilendirme yaparak; biyogüvenlik önlemlerine titizlikle uyulması, hayvan hareketlerinin kısıtlanması, aşılama programlarının aksatılmaması ve yalnızca resmi makamların yapacağı yönlendirmelerin dikkate alınması gerektiğine dikkat çekti.
Uzmanlar, şap hastalığının insanlara nadiren bulaştığını ve genellikle hafif seyirli olduğunu belirtirken, muhtemel risklere karşı çiğ süt ve çiğ sütten yapılan ürünlerin kesinlikle tüketilmemesi gerektiğini vurguladı. Resmi denetimlerden geçmiş, güvenilir kaynaklardan temin edilen et ve süt ürünlerinin tüketilmesinde ise herhangi bir sakınca bulunmadığı ifade edildi.
Hızlı müdahale çok önemli
Yakın Doğu Üniversitesi Veteriner Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İsfendiyar Darbaz, şap hastalığının sığır, koyun, keçi ve domuz gibi çift tırnaklı hayvanları etkileyen, son derece bulaşıcı bir viral enfeksiyon olduğunu belirtti. Prof. Dr. Darbaz; ateş, iştahsızlık, aşırı salya, topallık ile ağız ve ayaklarda yaralar gibi belirtiler görülmesi halinde vakit kaybetmeden veteriner hekimlere ve yetkili mercilere bilgi verilmesi gerektiğini söyledi. Erken teşhis ve hızlı müdahalenin, hastalığın yayılımının önlenmesi ve hayvan refahının korunması açısından kritik rol oynadığını vurguladı.
Bulaşma yollarına dikkat
Yakın Doğu Üniversitesi Hayvan Hastanesi Başhekimi Dr. Mehmet İsfendiyaroğlu ise hastalığın enfekte hayvanlarla doğrudan temasın yanı sıra solunum yolu, salya, süt, dışkı, hayvansal ürünler, ekipmanlar, nakil araçları ve insanlar aracılığıyla kısa sürede yayılabildiğine dikkat çekti. Aşılama yapılmamış, hassas ve genç hayvanlarda bulaşma oranının çok yüksek seviyelere ulaşabildiğini belirten İsfendiyaroğlu, hastalığa neden olan virüsün ısı ve dezenfektanlara karşı dayanıksız olduğunu ifade etti.
Dr. İsfendiyaroğlu, "Virüs; 60-65 derecede yarım saatte, 85 derecede ise birkaç dakika içinde etkisiz hale gelir. Enfekte hayvanların etlerinde +4 derecede 24-36 saat içinde ölür. Kimyasal dezenfektanlarla kısa sürede inaktive olur. Ancak salya, yem ve toprak gibi ortamlarda 20 haftaya kadar bulaşıcılığını sürdürebilir" dedi.
"Karantina, dezenfeksiyon ve aşılama ihmal edilmemeli"
Hastalığın yayılmasının önlenmesi için sıkı karantina tedbirlerinin alınması, hayvan hareketlerinin kısıtlanması ya da tamamen durdurulması gerektiğini belirten Dr. İsfendiyaroğlu, aşılama ve gerektiğinde itlaf uygulamalarının en etkili mücadele yöntemleri arasında yer aldığını söyledi. Enfekte çiftliklerde giriş-çıkışların ciddi dezenfeksiyon işlemlerine tabi tutulması gerektiğini vurgulayan Dr. İsfendiyaroğlu; mezbahaya sevk edilen hayvanları, süt ve hayvansal ürünleri taşıyan araçların ise hem çıkışta hem de varış noktasında dezenfekte edilmesi gerektiğini belirtti.
"Aşılama programlarına eksiksiz uyulması hayati önem taşıyor"
Şap hastalığının doğru ve zamanında alınan önlemlerle kontrol altına alınabileceğini belirten Prof. Dr. İsfendiyar Darbaz, "Bu süreçte hayvan yetiştiricilerimizin bilinçli ve sorumlu davranması büyük önem taşıyor. Aşılama, yalnızca bireysel bir tercih değil; toplumsal ve sektörel bir sorumluluktur. Yetiştiricilerimizin hem kendi sürülerinin sağlığı hem de ülke hayvancılığının geleceği için aşılama programlarına eksiksiz uyması hayati öneme sahiptir" dedi.
Kaynak: İHA
Diş hekimi korkusunun temelinde yatan sebebi uzmanı açıkladı
Kartepe’de "Alo Evlat" ekiplerinden hane ziyaretleri
Japonya’daki sauna yangınında mahsur kalan çift hayatını kaybetti
Keçiören Belediyesi’nden ‘Keçiören Gönüllüleri Projesi’
Keçiören’de ‘Söz Sizde, Başkan Mahallenizde, Çözüm Bizde’ buluşmaları
Zeytinburnu’nda çatısı çöken bina havadan görüntülendi
Ankara’nın kadim değeri tiftik keçisi yeniden gözde: Ayaş’ta 3 bin baş yetiştiriliyor
İstanbul sisle kaplandı, bulutların üstünde kartpostallık manzaraları görüntüledi
İlginizi Çekebilir
En Çok Okunan Haberler