Bakan Fidan: "Türkiye’nin ortaya koyduğu politik tavır emperyal bir niyet taşımıyor" (2)
Bakan Fidan: "Türkiye’nin ortaya koyduğu politik tavır emperyal bir niyet taşımıyor" (2)
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, "Sınırımızın ötesinde tehdit oluştuğu zaman burada bizi vurmasını beklemiyoruz
Haber Giriş Tarihi: 28.08.2025 23:51
Haber Güncellenme Tarihi: 28.08.2025 23:51
Kaynak:
İHA
Sınırın ötesinde buna girmemiz lazım ama başka ülkeler de en az bizim kadar muhteremdir. Türkiye’nin ortaya koyduğu politik tavır emperyal bir niyet taşımıyor" dedi.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, TGRT Haber’de Gündem Özel programında Türkiye Gazetesi Genel Yayın Koordinatörü Yücel Koç ve Türkiye Gazetesi Yazarı Sevil Nuriyeva’nın sorularını cevapladı. İsrail’in saldırılarının nasıl durdurulacağına ilişkin değerlendirmede bulunan Fidan, "Bunun çeşitli alternatifleri var. Dediğim gibi birincisi İsrail’in giderek kendisini uluslararası yalnızlıkta hissetmesi. Bu sorun sadece bizim değil, insanlığın kanayan yarası haline geldi. Bakın, Avrupa’da şimdi belki göçmenlik ve aşırı sağdan sonra Avrupa ve Batı politikalarını, iç politikayı en fazla etkileyen hususlardan biri Filistin meselesindeki tavırlar. Avustralya’da şu anda ortaya konan pozisyona bakın. Fransa’da ortaya konan pozisyona bakın. Geçtiğimiz günlerde İrlanda’daydım. İrlanda Parlamentosu’nun neredeyse tamamı hep beraber Filistin davasının arkasında. Bunlar gerçekten çok kıymetli, değerli şeyler. Çünkü insanlık onuru, insanlık vicdanı burada yapılanı kabul etmek istemiyor" ifadelerini kullandı.
"Uluslararası hegomanik sistem zaman zaman fikir değiştirebiliyor"
Suriye’de yaşanan son gelişmelere ilişkin konuşan Fidan, bölgede yaşananları devlet olarak son yıllarda takip ettiklerini ve izlediklerini belirterek, "Bizim artık özellikle Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ortaya koyduğumuz kurumsal kapasite, bu konulara vukuf olma, bunu takip etme, bununla ilgili çözüm geliştirme hep devam edecek. Şimdi şöyle bir olayın aslında yapısı var. Siz bu herhangi bir bölgesine veya uluslararası sorunla ilgili problemleri teker teker çözmeye başladıkça, küçüğünden büyüğüne doğru bir sonraki engel alanı karşınıza çıkıyor. Bu hep böyledir. Bunun hiç istisnası yok. Suriye meselesinde de bu böyle oldu. Biz ilk önce küçük sorunlardan, sonra orta dereceli, sonra giderek büyüyen sorunlara doğru eğilmeye başladık. Çünkü jeopolitik bir kavga var. Bu kavganın bölgeye yansıması var. Uluslararası hegomanik sistem bu noktada zaman zaman fikir değiştirebiliyor. Ama bölge aktörleri bu konuda hep aynı kalıyor" dedi.
"Suriye’deki belli grupların ayrılıkçı bir siyasal dil üretmeleri büyük bir talihsizlik"
İsrail’in ortaya koyduğu yayılmacı tavrın, Suriye ile ilgili ortaya koyduğu vizyonun kabul edilebilir bir tarafı olmadığını ifade eden Fidan, "Bu konuda bizim ortaya koyduğumuz daha insani, daha evrensel, herkesin huzurunu, güvenliğini esas alan yapı fevkalade önemli. İçerideki belli grupların İsrail’in son haftalarda ortaya koyduğu operasyonel baskıyı kendilerine bir fırsat olarak görüp, ayrılıkçı bir siyasal dil üretmeleri, Suriye’nin geleceğini hep beraber kurma yerine dışarıya bağımlılığı esas alan azınlık oluşturma modellerinin ortada olması büyük bir talihsizlik. Buradaki gerek üniter yapıya, gerek ayrı yapıya bir huzur getirmiyor. Burada insanlığın ulaştığı model ortada. Bizim kendi ülkemizdeki anayasamızla kayıtlı olan vatandaşlık sistemi, herkesin kimliğini, kişiliğini, dilini, inanışını kolayca yaşayabildiği, ifade edebildiği, herhangi bir ticari, ekonomik, bürokratik pozisyon sahibi olurken, fırsat ve imkan eşitliği ararken, bunlarla ölçülmediği, muhatap olmadığı bir dünyanın mümkün olduğunu Türkiye gösterdi" ifadelerini kullandı.
Osmanlı Cihan Devleti’nin dağılmasında sonra bölgede baskı rejimlerinin ortaya çıktığının altını çizen Fidan, modern zamanlarda eski yöntemlerin ve usullerin ortaya konarak kan ve gözyaşı üreten sistemin devamlılık arz etmesine gerek olmadığını söyledi. Türkiye’nin kadim bir devlet geleneğine sahip olduğunu ve bu kadim medeniyetin de temsilcisi olduğunu belirten Fidan, Türkiye’nin zor bir geçmişe ve anıya sahip olduğuna, muhtemelen zor bir geleceğinin de olacağına dikkati çekti. Türkiye’nin kendisine düşmanlık edilmediği sürece başka bir gruba düşmanlık eden bir medeniyete ve devlet kültürüne sahip olmadığını kaydeden Bakan Fidan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın özellikle milli güvenlik konularında inanılmaz bir hassasiyete sahip olduğunu belirtti.
"Türkiye’nin ortaya koyduğu politik tavır emperyal bir niyet taşımıyor"
Bakan Fidan, belli bir zaman önce Türkiye’nin stratejisinin değiştiğini ifade ederek, "Sınırımızın ötesinde tehdit oluştuğu zaman burada bizi vurmasını beklemiyoruz. Sınırın ötesinde buna girmemiz lazım ama başka ülkeler de en az bizim kadar muhteremdir. Başka ülkelerin de bizim sınırımızda en az bizim kadar var olma hakkı var. Irak ve Suriye gibi buradaki ülkelerin kendi kendilerine yeterli olması, düzen kurması, dirlik içerisinde olması; halkın huzurlu, refahlı, tatmin edilmiş olması, birbirlerinden emin olması, kendini ifade edebilmesi önemli durumlar. Bunlar aynı zamanda mümkün durumlar. Ama hem yakın geçmiş hem de mevcut şartların oluşturduğu dinamik, bu halklara bu hayatı şu an için yaşama imkanı vermiyorsa; Türkiye’nin sahip olduğu imkan, politik liderlik bir emperyal niyet taşımıyor. Buradaki bu halklara da aynı huzuru getirme imkanına sahip" değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye’ye düşmanlık yapılmadığı sürece Türkiye’nin kimseye düşmanlık yapmadığını ve kategorik olarak birilerini düşman sınıfına sokmadığını belirten Bakan Fidan, Türkiye’ye düşmanlık yapıldığı zaman da geri adım atılmayacağını söyledi. Fidan, Türkiye’nin sınırlarının ötesinde yaşayan Kürtler, Türkmenler ve Araplar başta olmak üzere bölge halklarının karşılaştığı sorunlarda sorumluluk üstlenmesinin hem tarihi bir sorumluluk hem de kardeşlik hukuku gereği bir görev olduğunu vurguladı.
"Suriye’de birçok Kürt partisi var ve bunlar Türkiye’nin dostu"
Devlet işleyişinde çok fazla nüansların hesaba katıldığı, gözetildiği ve buna göre politikaların geliştirildiğini dile getiren Fidan, "Suriye örneğine bakalım. Suriye’de Kürt Ulusal Koalisyonu vardı, Suriye’de sadece YPG yok. Suriye’de birçok Kürt partisi var ve bunlar Türkiye’nin dostu. Türkiye ile işbirliği yapmak istiyorlar. Gelip daha geçen gün de bizim arkadaşlarımıza konuştular. ‘Biz yüzümüzü Ankara’ya dönüyoruz. Ankara gelsin bize yardımcı olsun’ diyorlar. Bu önemli bir husus, Ankara’dan bekledikleri konu, Ankara’nın altını çizdiği parametreler. Kimseye problem olmayan ama kendisi de problemle baş başa kalmayan partilerin faaliyetlerine biz destek veriyoruz. Şimdi Şam’a da aynısını söylüyoruz. Şam 8 Aralık’tan sonra yönetim iktidara geldiği zaman biz bölge ülkeleriyle bir araya geldik. Şam’dan ne bekliyoruz, onu ortaya koyalım dedik. Buraya bir iktidar geldi, biz bunlardan ne bekliyoruz? Bir, hiçbir ülkeye tehdit olmayacak çünkü elinde on binlerce silahlı unsur var. Askeri yetenekler var. İki, terör örgütleriyle işbirliği yapmayacak. Üç, oradaki halka; katliam, keyfi, infazlar, gözaltılar yapmayacak. Yönetim olduğu zaman mümkün olduğunca kuşatıcı olacak. Bütün bunların hepsini şu ana kadar biz, çevre ülkeleri, batı ülkeleri herkes görüyor. Bu idare elinden geleni bu konuda yapıyor. Bu idarenin hataya düşmesini bekleyip daha sonra harekete geçmek için pusu kurmuş olan birtakım devletlerin ve yapıların burada bir hata olmadığını bölgesel ve uluslararası toplumla işbirliği içerisinde arasında belli bir vizyonun ağır ağır devam etmekte olduğunu görünce bu sefer bunlar kendileri problem oluşturmaya başlıyorlar" dedi.
"Her ülkedeki siyonist lobiyi bir şekilde devreye sokarak onları kendi yerel siyasetleri üzerinden esir almaya çalışıyor"
Netanyahu’nun Filistin’de bir soykırım yaptığını ve bu soykırımın üzerini kapatmak için her türlü yolu denediğini söyleyen Fidan, "Bize başka bir şey söyleyerek gidiyor, Fransızlara başka türden baskı yapıyor, Avustralyalılara başka türden baskı yapıyor. Şimdi her ülkeyle bir baskı mekanizması geliştirmiş durumda. Her ülkedeki siyonist lobiyi bir şekilde devreye sokarak onları kendi yerel siyasetleri üzerinden esir almaya çalışıyor. Çok şükür bizim yerel siyasetimiz üzerinden esir alınacak ne bir karakterimiz var ne de öyle artık izin verilmiş bir durum var ortada. Onun için dışarıdan buna müdahaleyi esas alıyorlar, dış aktörler üzerinden. Avrupalı aktörler tıpkı bizim yıllar önceki durumumuz gibi. İçerideki belli mekanizmaları harekete geçirdiğiniz zaman oradaki siyasi liderlikler çokça çabuk etkilenip harekete alınabiliyor. Uzun yıllar içerisinde kurgulanmış mekanizmalar çok özel şartlarda ve anlarda devreye giriyorlar" ifadelerini kullandı.
"Netanyahu’nun arkadaşları ile ortaya koyduğu bu tarihsel çılgınlık Hitler çılgınlığının aynısı"
Tüm Yahudilerin Filistin konusunda aynı şekilde düşünmediğini söyleyen Fidan, "Şimdi aslında burada dünya Yahudi toplumu içerisinde de çok ciddi bir bölünme var. Yani Yahudilerden gerçekten insaf sahibi, vicdan sahibi olanlar, dünya vatandaşı olanlar kendileri diyorlar ‘Bu soykırım biz bunlardan beriyiz. Biz bunlar değiliz.’ Bunları kendileri diyorlar. Dolayısıyla Netanyahu’nun arkadaşları ile ortaya koyduğu bu tarihsel çılgınlık, şu anda kendilerinin 60-70 sene önce kınadığı benzer çılgınlığı, Hitler çılgınlığının aynısı, tekrarı. İnsanlık bundan sonra bunu soykırım olarak anmaya devam edecek. Hiçbir zaman için bunu iyi demeyecek. Ama bu insanlar bu gerçekliği unutturmak için her türlü olağanüstü şartları oluşturmak, her türlü kötülüğü piyasaya sürmek için de başka türlü tedbirleri de alacaklar" diye konuştu.
"Parlamentodaki bütün parti grupları Filistin meselesinde tek yürek olmuş durumdalar"
Yarın Filistin konusu hakkında TBMM’de bilgilendirme yapacağını söyleyen Fidan, "Gerçekten insan gurur duyuyor. Parlamentodaki bütün parti grupları Filistin meselesinde tek yürek olmuş durumdalar. Ben daha önce de bilgilendirdim. Türkiye kendi içerisinde birçok konuda siyasal bölünmüşlük yaşayabiliyor. Ama bu konu söz konusu olunca muazzam bir birliktelik var. Bu da benim bu ülkenin Dışişleri Bakanı olarak gurur duyduğum bir şey" dedi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Bakan Fidan: "Türkiye’nin ortaya koyduğu politik tavır emperyal bir niyet taşımıyor" (2)
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, "Sınırımızın ötesinde tehdit oluştuğu zaman burada bizi vurmasını beklemiyoruz
Sınırın ötesinde buna girmemiz lazım ama başka ülkeler de en az bizim kadar muhteremdir. Türkiye’nin ortaya koyduğu politik tavır emperyal bir niyet taşımıyor" dedi.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, TGRT Haber’de Gündem Özel programında Türkiye Gazetesi Genel Yayın Koordinatörü Yücel Koç ve Türkiye Gazetesi Yazarı Sevil Nuriyeva’nın sorularını cevapladı. İsrail’in saldırılarının nasıl durdurulacağına ilişkin değerlendirmede bulunan Fidan, "Bunun çeşitli alternatifleri var. Dediğim gibi birincisi İsrail’in giderek kendisini uluslararası yalnızlıkta hissetmesi. Bu sorun sadece bizim değil, insanlığın kanayan yarası haline geldi. Bakın, Avrupa’da şimdi belki göçmenlik ve aşırı sağdan sonra Avrupa ve Batı politikalarını, iç politikayı en fazla etkileyen hususlardan biri Filistin meselesindeki tavırlar. Avustralya’da şu anda ortaya konan pozisyona bakın. Fransa’da ortaya konan pozisyona bakın. Geçtiğimiz günlerde İrlanda’daydım. İrlanda Parlamentosu’nun neredeyse tamamı hep beraber Filistin davasının arkasında. Bunlar gerçekten çok kıymetli, değerli şeyler. Çünkü insanlık onuru, insanlık vicdanı burada yapılanı kabul etmek istemiyor" ifadelerini kullandı.
"Uluslararası hegomanik sistem zaman zaman fikir değiştirebiliyor"
Suriye’de yaşanan son gelişmelere ilişkin konuşan Fidan, bölgede yaşananları devlet olarak son yıllarda takip ettiklerini ve izlediklerini belirterek, "Bizim artık özellikle Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ortaya koyduğumuz kurumsal kapasite, bu konulara vukuf olma, bunu takip etme, bununla ilgili çözüm geliştirme hep devam edecek. Şimdi şöyle bir olayın aslında yapısı var. Siz bu herhangi bir bölgesine veya uluslararası sorunla ilgili problemleri teker teker çözmeye başladıkça, küçüğünden büyüğüne doğru bir sonraki engel alanı karşınıza çıkıyor. Bu hep böyledir. Bunun hiç istisnası yok. Suriye meselesinde de bu böyle oldu. Biz ilk önce küçük sorunlardan, sonra orta dereceli, sonra giderek büyüyen sorunlara doğru eğilmeye başladık. Çünkü jeopolitik bir kavga var. Bu kavganın bölgeye yansıması var. Uluslararası hegomanik sistem bu noktada zaman zaman fikir değiştirebiliyor. Ama bölge aktörleri bu konuda hep aynı kalıyor" dedi.
"Suriye’deki belli grupların ayrılıkçı bir siyasal dil üretmeleri büyük bir talihsizlik"
İsrail’in ortaya koyduğu yayılmacı tavrın, Suriye ile ilgili ortaya koyduğu vizyonun kabul edilebilir bir tarafı olmadığını ifade eden Fidan, "Bu konuda bizim ortaya koyduğumuz daha insani, daha evrensel, herkesin huzurunu, güvenliğini esas alan yapı fevkalade önemli. İçerideki belli grupların İsrail’in son haftalarda ortaya koyduğu operasyonel baskıyı kendilerine bir fırsat olarak görüp, ayrılıkçı bir siyasal dil üretmeleri, Suriye’nin geleceğini hep beraber kurma yerine dışarıya bağımlılığı esas alan azınlık oluşturma modellerinin ortada olması büyük bir talihsizlik. Buradaki gerek üniter yapıya, gerek ayrı yapıya bir huzur getirmiyor. Burada insanlığın ulaştığı model ortada. Bizim kendi ülkemizdeki anayasamızla kayıtlı olan vatandaşlık sistemi, herkesin kimliğini, kişiliğini, dilini, inanışını kolayca yaşayabildiği, ifade edebildiği, herhangi bir ticari, ekonomik, bürokratik pozisyon sahibi olurken, fırsat ve imkan eşitliği ararken, bunlarla ölçülmediği, muhatap olmadığı bir dünyanın mümkün olduğunu Türkiye gösterdi" ifadelerini kullandı.
Osmanlı Cihan Devleti’nin dağılmasında sonra bölgede baskı rejimlerinin ortaya çıktığının altını çizen Fidan, modern zamanlarda eski yöntemlerin ve usullerin ortaya konarak kan ve gözyaşı üreten sistemin devamlılık arz etmesine gerek olmadığını söyledi. Türkiye’nin kadim bir devlet geleneğine sahip olduğunu ve bu kadim medeniyetin de temsilcisi olduğunu belirten Fidan, Türkiye’nin zor bir geçmişe ve anıya sahip olduğuna, muhtemelen zor bir geleceğinin de olacağına dikkati çekti. Türkiye’nin kendisine düşmanlık edilmediği sürece başka bir gruba düşmanlık eden bir medeniyete ve devlet kültürüne sahip olmadığını kaydeden Bakan Fidan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın özellikle milli güvenlik konularında inanılmaz bir hassasiyete sahip olduğunu belirtti.
"Türkiye’nin ortaya koyduğu politik tavır emperyal bir niyet taşımıyor"
Bakan Fidan, belli bir zaman önce Türkiye’nin stratejisinin değiştiğini ifade ederek, "Sınırımızın ötesinde tehdit oluştuğu zaman burada bizi vurmasını beklemiyoruz. Sınırın ötesinde buna girmemiz lazım ama başka ülkeler de en az bizim kadar muhteremdir. Başka ülkelerin de bizim sınırımızda en az bizim kadar var olma hakkı var. Irak ve Suriye gibi buradaki ülkelerin kendi kendilerine yeterli olması, düzen kurması, dirlik içerisinde olması; halkın huzurlu, refahlı, tatmin edilmiş olması, birbirlerinden emin olması, kendini ifade edebilmesi önemli durumlar. Bunlar aynı zamanda mümkün durumlar. Ama hem yakın geçmiş hem de mevcut şartların oluşturduğu dinamik, bu halklara bu hayatı şu an için yaşama imkanı vermiyorsa; Türkiye’nin sahip olduğu imkan, politik liderlik bir emperyal niyet taşımıyor. Buradaki bu halklara da aynı huzuru getirme imkanına sahip" değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye’ye düşmanlık yapılmadığı sürece Türkiye’nin kimseye düşmanlık yapmadığını ve kategorik olarak birilerini düşman sınıfına sokmadığını belirten Bakan Fidan, Türkiye’ye düşmanlık yapıldığı zaman da geri adım atılmayacağını söyledi. Fidan, Türkiye’nin sınırlarının ötesinde yaşayan Kürtler, Türkmenler ve Araplar başta olmak üzere bölge halklarının karşılaştığı sorunlarda sorumluluk üstlenmesinin hem tarihi bir sorumluluk hem de kardeşlik hukuku gereği bir görev olduğunu vurguladı.
"Suriye’de birçok Kürt partisi var ve bunlar Türkiye’nin dostu"
Devlet işleyişinde çok fazla nüansların hesaba katıldığı, gözetildiği ve buna göre politikaların geliştirildiğini dile getiren Fidan, "Suriye örneğine bakalım. Suriye’de Kürt Ulusal Koalisyonu vardı, Suriye’de sadece YPG yok. Suriye’de birçok Kürt partisi var ve bunlar Türkiye’nin dostu. Türkiye ile işbirliği yapmak istiyorlar. Gelip daha geçen gün de bizim arkadaşlarımıza konuştular. ‘Biz yüzümüzü Ankara’ya dönüyoruz. Ankara gelsin bize yardımcı olsun’ diyorlar. Bu önemli bir husus, Ankara’dan bekledikleri konu, Ankara’nın altını çizdiği parametreler. Kimseye problem olmayan ama kendisi de problemle baş başa kalmayan partilerin faaliyetlerine biz destek veriyoruz. Şimdi Şam’a da aynısını söylüyoruz. Şam 8 Aralık’tan sonra yönetim iktidara geldiği zaman biz bölge ülkeleriyle bir araya geldik. Şam’dan ne bekliyoruz, onu ortaya koyalım dedik. Buraya bir iktidar geldi, biz bunlardan ne bekliyoruz? Bir, hiçbir ülkeye tehdit olmayacak çünkü elinde on binlerce silahlı unsur var. Askeri yetenekler var. İki, terör örgütleriyle işbirliği yapmayacak. Üç, oradaki halka; katliam, keyfi, infazlar, gözaltılar yapmayacak. Yönetim olduğu zaman mümkün olduğunca kuşatıcı olacak. Bütün bunların hepsini şu ana kadar biz, çevre ülkeleri, batı ülkeleri herkes görüyor. Bu idare elinden geleni bu konuda yapıyor. Bu idarenin hataya düşmesini bekleyip daha sonra harekete geçmek için pusu kurmuş olan birtakım devletlerin ve yapıların burada bir hata olmadığını bölgesel ve uluslararası toplumla işbirliği içerisinde arasında belli bir vizyonun ağır ağır devam etmekte olduğunu görünce bu sefer bunlar kendileri problem oluşturmaya başlıyorlar" dedi.
"Her ülkedeki siyonist lobiyi bir şekilde devreye sokarak onları kendi yerel siyasetleri üzerinden esir almaya çalışıyor"
Netanyahu’nun Filistin’de bir soykırım yaptığını ve bu soykırımın üzerini kapatmak için her türlü yolu denediğini söyleyen Fidan, "Bize başka bir şey söyleyerek gidiyor, Fransızlara başka türden baskı yapıyor, Avustralyalılara başka türden baskı yapıyor. Şimdi her ülkeyle bir baskı mekanizması geliştirmiş durumda. Her ülkedeki siyonist lobiyi bir şekilde devreye sokarak onları kendi yerel siyasetleri üzerinden esir almaya çalışıyor. Çok şükür bizim yerel siyasetimiz üzerinden esir alınacak ne bir karakterimiz var ne de öyle artık izin verilmiş bir durum var ortada. Onun için dışarıdan buna müdahaleyi esas alıyorlar, dış aktörler üzerinden. Avrupalı aktörler tıpkı bizim yıllar önceki durumumuz gibi. İçerideki belli mekanizmaları harekete geçirdiğiniz zaman oradaki siyasi liderlikler çokça çabuk etkilenip harekete alınabiliyor. Uzun yıllar içerisinde kurgulanmış mekanizmalar çok özel şartlarda ve anlarda devreye giriyorlar" ifadelerini kullandı.
"Netanyahu’nun arkadaşları ile ortaya koyduğu bu tarihsel çılgınlık Hitler çılgınlığının aynısı"
Tüm Yahudilerin Filistin konusunda aynı şekilde düşünmediğini söyleyen Fidan, "Şimdi aslında burada dünya Yahudi toplumu içerisinde de çok ciddi bir bölünme var. Yani Yahudilerden gerçekten insaf sahibi, vicdan sahibi olanlar, dünya vatandaşı olanlar kendileri diyorlar ‘Bu soykırım biz bunlardan beriyiz. Biz bunlar değiliz.’ Bunları kendileri diyorlar. Dolayısıyla Netanyahu’nun arkadaşları ile ortaya koyduğu bu tarihsel çılgınlık, şu anda kendilerinin 60-70 sene önce kınadığı benzer çılgınlığı, Hitler çılgınlığının aynısı, tekrarı. İnsanlık bundan sonra bunu soykırım olarak anmaya devam edecek. Hiçbir zaman için bunu iyi demeyecek. Ama bu insanlar bu gerçekliği unutturmak için her türlü olağanüstü şartları oluşturmak, her türlü kötülüğü piyasaya sürmek için de başka türlü tedbirleri de alacaklar" diye konuştu.
"Parlamentodaki bütün parti grupları Filistin meselesinde tek yürek olmuş durumdalar"
Yarın Filistin konusu hakkında TBMM’de bilgilendirme yapacağını söyleyen Fidan, "Gerçekten insan gurur duyuyor. Parlamentodaki bütün parti grupları Filistin meselesinde tek yürek olmuş durumdalar. Ben daha önce de bilgilendirdim. Türkiye kendi içerisinde birçok konuda siyasal bölünmüşlük yaşayabiliyor. Ama bu konu söz konusu olunca muazzam bir birliktelik var. Bu da benim bu ülkenin Dışişleri Bakanı olarak gurur duyduğum bir şey" dedi.
Kaynak: İHA
Fed Üyesi Cook, Trump’ın kendisini görevden alma kararına karşı dava açtı
Bakan Fidan: "Biz savaşın bir tarafı değiliz" (3)
Bakan Fidan: "Türkiye’nin ortaya koyduğu politik tavır emperyal bir niyet taşımıyor" (2)
Beyoğlu’nda patlama sonrası evin çatısı alevlere teslim oldu
Bakan Fidan: "Gerçek Amerikan milliyetçisi olanlar ‘Amerika first değil, İsrail first’ denildiğini düşünüyor" (1)
Almanya Başbakanı Merz: "Putin ile Zelenskiy arasında bir görüşme gerçekleşmeyeceği açık"
Kartal, bu sezon kalesini gole kapatamadı
Beşiktaş, Avrupa’ya veda etti
İlginizi Çekebilir
En Çok Okunan Haberler