Koskocaman yaz tatilinin sonuna yaklaşırken, ebeveynlerin yüzü güler, öğrencilerin ise ‘böyle iyiydi ya’ dedikleri andayız sanırım. Şimdi nerden başlasak bilemiyorum ama BİSMİLLAH diyelim ve ilk cümlem olan koskoca yaz tatilinin altını çizelim mi ?

Birçok mesleğe göre Öğretmenlik mesleği tabiri caizse yan gel yat, oh oturduğunuz yerden para kazanıyorsunuz, hatta sahi kaç gün gidiyorsunuz okula ya? diyenide duydum.Nerede ne konuşacağını bilmeyen, cevap verilmediği içinde haklı olduğunu sanan kocaman bir cahil topluluğu var etrafta… Evet tatillerimiz MEB tarafından belirlenir ve yeri gelir uzatılır yeri gelir ansızın tatilde edilir. Ama bilmenizi isterim ki sandığınız kadar kolay bir meslek değil.

Biraz açalım mı? Ben Öğretmen olmayı çocuklukta kafaya koymuştum . Çünkü birilerine duyduğum, öğrendiğim şeyleri anlatmak, öğretmek çok hoşuma giderdi. Kendimi dinletmeyi değil, kendimi anlatmayı çok severdim. Ve gel zaman git zaman Rabbim nasip etti. İyiki nasip etmiş çünkü ben mesleğimde dinleniyorum. Meslekte ilk yıllarım yaşadığım ilçenin en zor okulu belki de yapamayacağım dediğim bir yer ve lise kademesi yeni mezun bir Zeyneb…

En heyecanlı olanı ise hepsiyle ayrı ayrı dertleşip tek tek isimlerini hıfz edip bir sonraki derse isimleriyle hitap etmek…

En korktuklarım benim en güzel en mükemmel hatıralarım oldu. Şimdi bazıları anne olmuş bazıları iş sahibi bazıları ise hala daha kendini keşfetmekte.

Ben kar yağmasın, herhangi bir olumsuzluk olmasında okullar tatil olmasın onları her gün görme derdindeydim ama bir gün veli toplantısında bir velim dedi ki ‘’hocam uzamasa inşallah tatil.’’

Niye? dedim.

-hocam ev toplu kalmıyor. Aklım onda kalıyor. en azından nerde olduğunu biliyorum dedi.

En azından nerde olduğunu biliyorum mu !!!

İşte tam olarak bu düşünceyle okula gönderen sevgili anne babalar yapmayın..

Bakın Zilin çalmasına beklerken elimizden onuda ‘sorumluluk bilinci ‘ adı altında alıyorlar.

Tabi ki verilmek istenen temel davranış mükemmel düşünülmüş. Ama zili kaldırana kadar bizden neler gitti. Bizler neleri kaldırdık hayatımızdan da. MEB zilin kaldırılmasın sorumluluk bilinci oluşturacağından bu kadar emin.

Bana lise de hocam derdi ki her zaman okula gelirken şunu düşünün :

Ben senin ilmini öğrenmeye ve bu ilimle amel etmeye niyet ederek okula gidiyorum Allahım . Attığım her adımı sevaba çevir.

İşte tam olarak bu ! Bazen okula isteyerek gideriz bazen istemeyerek sürüklenir o ayaklarımız ama bu niyetle başlarsak güne sorumluluk bilincimiz oturmuş olur bunun yanında ahiret hayatımızada katkı sağlamış oluruz.

Ve evet sen en iyi yerlerden okul formasını alan, cebine her gün istinasız harçlığını her şeyi düşünerek koyan, kahvaltısız asla evden çıkarmayan düşünceli Ebeveynler…

Neden okula gönderirken başımdan bir yük kalktı. Tamam yapılacaklara bir tik atıldı dercesine evladını sepetliyorsun? Evet sepetliyorsun, uğurlamıyorsun eğer ki uğurlamış olsan bir hayır dua etmiş olsan , belki evladın okul forması dışında giydiklerini görürsün , kendisini daha tazecikken başkalarına benzemek için şekilden şekle sokmaya çalıştığını görürsün. Rabbim hepimizin evladını doğru yoldan ayırmasın. Ama sorumluluk bilinci bir zilin kaldırılması ile değil .Belki de gözümüzdeki perdeleri kaldırmadadır.

Unutmayın her öğrenci mükemmel bir meslek sahibi olamayabilir!

Ama her biri , Anne ve Baba olacaklar. Ve yine basit gördüğümüz bu konu mühim ve ehemmiyeti olan bir mevzudur. O an ki konumun ,statünün en iyisi olmaya gayret edilmelidir.