Dikkatinizi çekebildim mi?
Öncelikle şu konuya açıklık getirelim: Benim bir eltim yok. Dolayısıyla bana yaptığı bir şey de yok. Gelecek yazımın konusunu düşünürken aklıma sosyal medyanın gücü hakkında bir şeyler yazmak geldi. Etrafımdaki yazmayı seven meslektaşlarım da bu konuya parmak basıyor.
Uzun süredir takip ettiğim bir sosyal medya uzmanı, içinde “kaynana, görümce, gelin, elti” gibi kelimelerin geçtiği içeriklerin çok daha fazla izlendiğine dikkat çekmişti. Çünkü insanlar bunları izliyor, bunlara yorum yapıyor. Denk geldiğim bu tür içerikler milyonlarca kez izleniyor.
Instagram kullanan kitlenin çok büyük bir yüzdesi bu tarz içerikleri izliyor. Bir milleti topla tüfekle yok edemeyeceğini anlayan kesim, evlerimize, hatta odalarımıza ve evlatlarımızın beyinlerine kadar ulaşıp, aile kavramını yok etme gayesi içinde. Bizler aile içinde ne yaşarsak yaşayalım, “kol kırılır, yen içinde kalır” denilen evlerde büyüdük. Özel hayatın fütursuzca bu denli sergilenmesi doğru olmadığı gibi, durumu normalleştirmeye çalışan birtakım gruplar da var.
Yine bir sosyal medya uzmanının “Eğer bir gün ansızın sosyal medyanın, özellikle de Instagram’ın çöktüğünü düşünelim, neler olur?” başlıklı bir yazısına denk geldim. Öyle nokta atışı şeyler söylüyor ki… Örneğin, insanların psikolojisi bozulur ve en çok başvurulan birim psikologlar olur. İnsanlar uçağı bırakıp otobüse binmeye başlar çünkü sırf uçağın penceresinden fotoğraf atmak için binenler var. Pazar kahvaltıları daha anlamlı ve sohbet içinde geçer, sırf o sofranın fotoğrafı atılacak diye yapılan dünya kadar israfın önüne geçilir… Bunun gibi pek çok örnekler vermiş.
Ne zaman aile olmayı hatırlarız bilmiyorum, ne zaman yeniden sımsıkı kenetlenip huzuru kendi içimizde ararız bilmiyorum ama bildiğim bir şey var: Ailede en önemli olan şey ne sevgi, ne sadakat ne de saygı…
Bunların hepsi değerlidir ama hepsi güvenin üzerine inşa edilir.
Güven varsa; sevgi kök salar, saygı değer kazanır, sadakat güçlenir, merhamet büyür, huzur gelir.
Güven yoksa; sevgi tükenir, sadakat sarsılır, merhamet yetmez, huzur kaçar.
Birlikte taşınan yük hafif olur.
Ben kendime iyi geldiği için yazıyorum ve buradayım.
Bu kadar okunması gereken, hatta hayatımıza düstur edinmemiz gereken insanlar varken, böylesine aileyi yok eden, sırf izlenme sayısı artsın ve algoritmaya girebilmek için mahremiyetimizi yok eden içerikleri izlemek niye?