Bakan Yumaklı: "Dileğimiz Su Kanunu’nun 2026 yılı içerisinde TBMM’de yasalaşması ve yürürlüğe girmesi"
Bakan Yumaklı: "Dileğimiz Su Kanunu’nun 2026 yılı içerisinde TBMM’de yasalaşması ve yürürlüğe girmesi"
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, "Dileğimiz ülkemiz için son derece önemli olan Su Kanunu’nun 2026 yılı içerisinde TBMM’de yasalaşması ve yürürlüğe girmesi
Haber Giriş Tarihi: 25.12.2025 11:38
Haber Güncellenme Tarihi: 25.12.2025 11:38
Kaynak:
İHA
Elbette bu tablo kurulumuzun aynı zamanda etkinliğini de ortaya koymalıdır" dedi.
Ulusal Su Kurulu’nun 5’inci toplantısı, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın önderliğinde gerçekleştirildi. Toplantıda, Türkiye’nin su kaynaklarının korunması, etkin ve sürdürülebilir şekilde yönetilmesine yönelik yürütülen çalışmalar kapsamlı şekilde ele alındı. Toplantının ana gündem maddeleri arasında iklim değişikliğinin su kaynakları üzerindeki etkileri, artan su ihtiyacına karşı alınacak tedbirler, su verimliliğinin artırılmasına yönelik uygulamalar ve kurumlar arası iş birliğinin güçlendirilmesi yer aldı. Bu kapsamda, su yönetimi çalışmaları, içme ve kullanma suyu güvenliği ile tarımsal sulamada modern yöntemlerin yaygınlaştırılması konuları değerlendirildi. Toplantıda ayrıca, Ulusal Su Verimliliği Seferberliği kapsamında yürütülen faaliyetler ile devam eden projeler detaylı bir şekilde masaya yatırılırken, gelecek dönemde hayata geçirilmesi planlanan yeni politika ve uygulamalar da kurul üyeleriyle paylaşıldı.
"Suyun azlığı ve fazlalığı artık bütüncül bir yaklaşımla yönetilmelidir"
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, toplantıda yaptığı değerlendirmede, suyun stratejik ve hayati bir kaynak olduğuna dikkat çekerek, su kaynaklarının korunmasının ve verimli kullanımının gelecek nesiller açısından büyük önem taşıdığını vurguladı. Bakan Yumaklı, herkesin ortak sorumluluk anlayışıyla hareket etmesi gerektiğini ifade etti.
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Türkiye’nin son yıllarda yaşamış olduğu kuraklık ve iklim krizinin ölçülemez boyutlara ulaştığını belirterek, "İklim değişikliğinin getirmekte olduğu riskleri de dikkate alarak suyun azlığı ve fazlalığı artık bütüncül bir yaklaşımla yönetilmelidir. Biz de bu çerçevede, kriz yönetimi yerine risk yönetimini esas alan, bilimsel temelli öngörülere dayalı strateji ve politikalar geliştirmeye devam ediyoruz. Suyun temas ettiği tüm sektör temsilcilerinden oluşan Ulusal Su Kurulumuz ile, bu strateji ve politikaları en üst düzeyde ele alıyoruz. Bu doğrultuda 2 yıl içerisinde gerçekleştirdiğimiz 4 toplantıda toplam 35 karar aldık. Bu kararların 16’sı tamamlanmış olup, 19 karara ilişkin çalışmalar devam etmektedir. Bu tablo, kurulumuzun etkinliğini ortaya koymaktadır. Bugün de Ulusal Su Kurulumuzun 5’inci toplantısını gerçekleştireceğiz. Bugün, burada ele alacağımız tüm başlıkların temelinde, iklim değişikliğinin giderek artan etkileri ve bu etkilere karşı geliştirdiğimiz uzun vadeli politika ve uygulamalar yer alıyor" diye konuştu.
"Dileğimiz Su Kanunu’nun 2026 yılı içerisinde TBMM’de yasalaşması ve yürürlüğe girmesi"
Su Kanunu’nun önümüzdeki yıl Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) yasalaşmasını planladıklarını ve bu kanunun uluslararası su krizi probleminde önemli bir adım olacağını vurgulayan Bakan Yumaklı, "Dileğimiz ülkemiz için son derece önemli olan Su Kanunu’nun 2026 yılı içerisinde TBMM’de yasalaşması ve yürürlüğe girmesi. Elbette bu tablo kurulumuzun aynı zamanda etkinliğini de ortaya koymalıdır. Bugün Ulusal Su Kurulumuzun 5’inci toplantısını yapmış olacağız. Ele alacağımız tüm başlıkların temelinde iklim değişikliğinin artan etkileri ve bu etkilere karşı oluşturmuş olduğumuz uzun vadeli politikalar ve uygulamalar yer alıyor. Ülkemiz coğrafi konumu itibariyle iklim değişikliğine karşı hassas bir bölgede. Bunun kamuoyumuz tarafından kabul edilmesi ve buna göre hareket edilmesi gerekir. Sıcaklıkların değişimi, su kaynaklarının üzerindeki artan baskı bu etkilerden sadece biri. 2024 yılı ülkemiz açısından son 54 yılın en sıcak yılı olarak kayıtlara geçmiştir. 2025 yılının temmuz ayı ise en sıcak temmuz ayı olarak son 25 yılın kayıtlara geçmiş olur. Bilimsel çalışmalar daha uzun süreli kuraklıkların, daha yoğun sıcak havaların önümüzdeki yıllarda daha sık yaşanacağını ortaya koymakta" şeklinde konuştu.
"İklim değişikliğinin en görünümlü taraflarından birisi de göllerin kuruması"
Türkiye’deki birçok gölün kurumaya yüz tuttuğunu ve kuraklığın önümüzdeki yıllarda daha da belirginleşeceğinin altını çizen Bakan Yumaklı, "İklim değişikliğinin ülkemiz açısından en görünümlü taraflarından birisi de göllerin kurumasıydı. Özellikle göllerimizin büyük bölümünde buharlaşmanın etkisiyle su kaybı mevcut. Eğirdir Gölündeki buharlaşma kaybı yüzde 79, Burdur Gölündeki buharlaşma kaybı yüzde 78’dir. Bu çerçevede göllerimiz için hazırlamış olduğumuz eylem planlarının hızlıca hayata geçirilmesini arz ediyoruz. Sırada diğer göllerimiz var. Bu çerçevede her bir gölün ekolojik özellikleri, kullanım amaçları ve gelinen listeler doğrultusunda tehdit ediliyor" ifadelerine yer verdi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Bakan Yumaklı: "Dileğimiz Su Kanunu’nun 2026 yılı içerisinde TBMM’de yasalaşması ve yürürlüğe girmesi"
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, "Dileğimiz ülkemiz için son derece önemli olan Su Kanunu’nun 2026 yılı içerisinde TBMM’de yasalaşması ve yürürlüğe girmesi
Elbette bu tablo kurulumuzun aynı zamanda etkinliğini de ortaya koymalıdır" dedi.
Ulusal Su Kurulu’nun 5’inci toplantısı, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın önderliğinde gerçekleştirildi. Toplantıda, Türkiye’nin su kaynaklarının korunması, etkin ve sürdürülebilir şekilde yönetilmesine yönelik yürütülen çalışmalar kapsamlı şekilde ele alındı. Toplantının ana gündem maddeleri arasında iklim değişikliğinin su kaynakları üzerindeki etkileri, artan su ihtiyacına karşı alınacak tedbirler, su verimliliğinin artırılmasına yönelik uygulamalar ve kurumlar arası iş birliğinin güçlendirilmesi yer aldı. Bu kapsamda, su yönetimi çalışmaları, içme ve kullanma suyu güvenliği ile tarımsal sulamada modern yöntemlerin yaygınlaştırılması konuları değerlendirildi. Toplantıda ayrıca, Ulusal Su Verimliliği Seferberliği kapsamında yürütülen faaliyetler ile devam eden projeler detaylı bir şekilde masaya yatırılırken, gelecek dönemde hayata geçirilmesi planlanan yeni politika ve uygulamalar da kurul üyeleriyle paylaşıldı.
"Suyun azlığı ve fazlalığı artık bütüncül bir yaklaşımla yönetilmelidir"
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, toplantıda yaptığı değerlendirmede, suyun stratejik ve hayati bir kaynak olduğuna dikkat çekerek, su kaynaklarının korunmasının ve verimli kullanımının gelecek nesiller açısından büyük önem taşıdığını vurguladı. Bakan Yumaklı, herkesin ortak sorumluluk anlayışıyla hareket etmesi gerektiğini ifade etti.
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Türkiye’nin son yıllarda yaşamış olduğu kuraklık ve iklim krizinin ölçülemez boyutlara ulaştığını belirterek, "İklim değişikliğinin getirmekte olduğu riskleri de dikkate alarak suyun azlığı ve fazlalığı artık bütüncül bir yaklaşımla yönetilmelidir. Biz de bu çerçevede, kriz yönetimi yerine risk yönetimini esas alan, bilimsel temelli öngörülere dayalı strateji ve politikalar geliştirmeye devam ediyoruz. Suyun temas ettiği tüm sektör temsilcilerinden oluşan Ulusal Su Kurulumuz ile, bu strateji ve politikaları en üst düzeyde ele alıyoruz. Bu doğrultuda 2 yıl içerisinde gerçekleştirdiğimiz 4 toplantıda toplam 35 karar aldık. Bu kararların 16’sı tamamlanmış olup, 19 karara ilişkin çalışmalar devam etmektedir. Bu tablo, kurulumuzun etkinliğini ortaya koymaktadır. Bugün de Ulusal Su Kurulumuzun 5’inci toplantısını gerçekleştireceğiz. Bugün, burada ele alacağımız tüm başlıkların temelinde, iklim değişikliğinin giderek artan etkileri ve bu etkilere karşı geliştirdiğimiz uzun vadeli politika ve uygulamalar yer alıyor" diye konuştu.
"Dileğimiz Su Kanunu’nun 2026 yılı içerisinde TBMM’de yasalaşması ve yürürlüğe girmesi"
Su Kanunu’nun önümüzdeki yıl Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) yasalaşmasını planladıklarını ve bu kanunun uluslararası su krizi probleminde önemli bir adım olacağını vurgulayan Bakan Yumaklı, "Dileğimiz ülkemiz için son derece önemli olan Su Kanunu’nun 2026 yılı içerisinde TBMM’de yasalaşması ve yürürlüğe girmesi. Elbette bu tablo kurulumuzun aynı zamanda etkinliğini de ortaya koymalıdır. Bugün Ulusal Su Kurulumuzun 5’inci toplantısını yapmış olacağız. Ele alacağımız tüm başlıkların temelinde iklim değişikliğinin artan etkileri ve bu etkilere karşı oluşturmuş olduğumuz uzun vadeli politikalar ve uygulamalar yer alıyor. Ülkemiz coğrafi konumu itibariyle iklim değişikliğine karşı hassas bir bölgede. Bunun kamuoyumuz tarafından kabul edilmesi ve buna göre hareket edilmesi gerekir. Sıcaklıkların değişimi, su kaynaklarının üzerindeki artan baskı bu etkilerden sadece biri. 2024 yılı ülkemiz açısından son 54 yılın en sıcak yılı olarak kayıtlara geçmiştir. 2025 yılının temmuz ayı ise en sıcak temmuz ayı olarak son 25 yılın kayıtlara geçmiş olur. Bilimsel çalışmalar daha uzun süreli kuraklıkların, daha yoğun sıcak havaların önümüzdeki yıllarda daha sık yaşanacağını ortaya koymakta" şeklinde konuştu.
"İklim değişikliğinin en görünümlü taraflarından birisi de göllerin kuruması"
Türkiye’deki birçok gölün kurumaya yüz tuttuğunu ve kuraklığın önümüzdeki yıllarda daha da belirginleşeceğinin altını çizen Bakan Yumaklı, "İklim değişikliğinin ülkemiz açısından en görünümlü taraflarından birisi de göllerin kurumasıydı. Özellikle göllerimizin büyük bölümünde buharlaşmanın etkisiyle su kaybı mevcut. Eğirdir Gölündeki buharlaşma kaybı yüzde 79, Burdur Gölündeki buharlaşma kaybı yüzde 78’dir. Bu çerçevede göllerimiz için hazırlamış olduğumuz eylem planlarının hızlıca hayata geçirilmesini arz ediyoruz. Sırada diğer göllerimiz var. Bu çerçevede her bir gölün ekolojik özellikleri, kullanım amaçları ve gelinen listeler doğrultusunda tehdit ediliyor" ifadelerine yer verdi.
Kaynak: İHA
Aliağa FK, kupaya beraberlikle başladı
Adnan Oktar’ın eski villası Rus Oligark’ın restorasyonundan geçti: Son hali böyle görüntülendi
MSB: "Suriye’de mücadele; istikrarlı ve müreffeh bir Suriye isteyenlerle istikrarsız, bölünmüş, güçsüz bir Suriye’den yana olanlar arasındadır"
Eray Yazgan: "Metehan Baltacı’yı yalnız bıraktığımıza dair yanlış bir algı var"
Sultangazi’de zabıta ekiplerinden pazarlarda denetim
"Dijital Refah İçin Yapay Zekâ Çözümleri" hackathon’u sonuçlandı
Emekli Olacaklar Dikkat! Dilekçeyi Vermeyen 100 Bin TL Fazla Ödeyecek
Abdullah Kavukcu: "Önceliğimiz orta saha, kesinlikle oraya transfer yapmak istiyoruz"
İlginizi Çekebilir
En Çok Okunan Haberler