Bu tedavi yöntemine dünyada ilgi büyük
Türkiye'de ve dünyada son yıllarda geleneksel tedavi yöntemlerine olan ilgi her geçen yıl artarken, Kocaeli'de düzenlenen 12. Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp, Fitoterapi ve Tıbbi Aromatik Bitkiler Kongresi de, konunun uzmanlarını bir araya getirdi. Kongrede yer alan katılımcılar, geleneksel ve tamamlayıcı tıbbın yükselen bir değer olduğuna dikkat çekti.
Türkiye’de ve dünyada son yıllarda geleneksel tedavi yöntemlerine olan ilgi her geçen yıl artarken, Kocaeli’de düzenlenen 12. Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp, Fitoterapi ve Tıbbi Aromatik Bitkiler Kongresi de, konunun uzmanlarını bir araya getirdi. Kongrede yer alan katılımcılar, geleneksel ve tamamlayıcı tıbbın yükselen bir değer olduğuna dikkat çekti.
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi koordinatörlüğünde hayata geçirilen Kocaeli Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Projesi çerçevesinde, Kongre Merkezi’nde "12. Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp, Fitoterapi ve Tıbbi Aromatik Bitkiler Kongresi" düzenlendi. 3 gün boyunca devam edecek kongrede, tedavi yöntemleri konunun uzmanlarınca ele alınacak.
"Eski bir kongreyi sürdürülebilir halde tutmaktan gurur duyuyoruz"
Programın açılış konuşmasını yapan Kongre Başkanı Dr. Kanat Tayfun, "Geleneksel ve tamamlayıcı tıp yönetmeliği yayınlandığından beri 9 yıl geçti. Bizler yönetmelikten daha eski bir kongreyi sürdürülebilir halde tutmaktan gurur duyuyoruz. İçinde bulunduğumuz bu dönemde 1., 2. değil, 12. kongreyi yapmak hepimizin gururu. Bu başarıyı bugün bu salonu dolduran ve çeşitli sebeplerle aramızda bulunmayanlarla birlikte hep beraber başardık" dedi.
"Vurgulamak istediğimiz konu; sağlığa bütüncül, integratif yaklaşım"
Sağlığa bütüncül ve integratif yaklaşıma vurgu yapmak istediklerini ifade eden Tayfun, "Bu sene kongre vesilesiyle vurgulamak istediğimiz konu; sağlığa bütüncül, integratif yaklaşım. Her hastaya ayrı ayrı yaklaşmak ve hastalıklarda kişiye özgü, kök neden-sonuç ilişkileri kurup, mümkün olduğunca kök sebep üzerine yoğunlaşmanın hastanın duygularının ve hastalık ve seyri üstünde ne kadar etkili olduğunu fark etmiş olmayı görüyoruz, eğitimlerde anlatıyoruz, bu platformlarda birbirimizle paylaşıyoruz. Bu platformları, yaptığımız işin en güncel bilimsel sonuçlarla ve deneyimlerle aktarılmasını çok değerli buluyoruz. Önemli bir nokta; yaptığımız işin mucizevi olmadığını, bilimsel temelleri olduğunu, halen açıklanamayan konuların da bilimsel çalışmalarla açıklanabilir hale geldiğini göstermeye çalışıyoruz. Meslektaşlarımızla da her gün klinikte yaptığımız tedavilerin ne kadar etkili olduğunu görmelerine ve bazen kendilerinin bile beklenmedik olumlu sonuçlardan şaşırdıklarını, etkilenir olmalarına rağmen işimizin mucizevi olarak tanımlamamalarını rica ediyorum. Bu yaklaşım geleneksel ve tamamlayıcı tıp ile ilgilenmeyen meslektaşlarımız ve umutsuzca tedavi arayan hastalar üzerinde maalesef olumsuz etkiler bırakıyor. Tepki doğmasına sebep oluyor. Yaptığımız işi bilim ve yayınla açıklamak en doğru olandır" diye konuştu.
Kanat Tayfun, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dünya Sağlık Örgütü önümüzdeki yıllarda geleneksel tıbbın sağlık sistemine entegre edilmesi ve modern tıpla geleneksel tıbbın beraber çalışması için düzenleme yapılması konusunda üye ülkelere çağrı yapacak. Bunun çalışmaları sürmekte dosyası ve raporu hazırlanmak üzere. 2014’te başta geleneksel tamamlayıcı ve fonksiyonel tıp Daire Başkanımız Zafer Kalaycı’nın gayretleriyle yayınlanan yönetmelik, Dünya Sağlık Örgütü tarafından referans olarak kullanılmıştır. Bu işi yıllardır yapan Çin, Kore gibi örnek ülkeler arasında gösterilmiştir. Yönetmelik gereği uygulayıcıların hekim olması, bu konuda akademik çalışmalar yapılabilmesi için yüksek lisans ve doktora programları ile akademik çalışma ortamlarının hazırlanması ülkemiz için büyük bir avantaj. Önümüzdeki yıllarda bu konuda dünyada başarılı sonuçları ile örnek alınacak bir ülke olacağımız inancımız tam. Bizlerin de buna sahip çıkması, etik, bilimsel ve hasta odaklı çalışmaya devam etmemiz gerekiyor"
Aracı: "Kendimizi bilimsellikle geliştirerek devam etmeye çalışacağız"
Söz alan İzmir GETAT Derneği Başkanı Deniz Aracı, dernekler olarak birlik içinde sürekli kendilerini geliştirdiğine dikkat çekerek, "Derneklerimiz ortak çalışmalarında birlik ve beraberlik içinde kendimizi güncelleyerek, bilgilerle, bilimsellikle geliştirerek devam etmeye çalışacağız ve çalışmaya devam edeceğiz. Bu kongrenin ilk gününde bildirilerin sayısına baktığım zaman, bir sonraki kongrelerde bu bildirilerin sayılarının daha da artmasını temenni ederek, hepinize güzel bir kongre geçirmenizi dilerek emeği geçenlere teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu.
Gökmen: "Tamamlayıcı tıp gerçekten yükselen bir değer"
Meslektaşlarına "Lütfen derneklerimize sahip çıkalım" uyarısına bulunan İstanbul Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Derneği Başkanı Yardımcısı Emel Gökmen de, "Lütfen derneklerimize üye olalım, sahip çıkalım, bilimsel eğitim komisyonları oluşturalım, bildiriler oluşturalım çünkü görüyoruz ki Dünya Sağlık Örgütü’nün bile hareketlenmesi bize bir şey söylüyor. Gözlemlerimiz de bunu gösteriyor. Tamamlayıcı tıp gerçekten yükselen bir değer. Bu yükselen değere sahip çıkalım" ifadelerini kullandı.
Çevik: "Demek ki trigeminal nevralji gibi korkunç bir hastalık da tedavi imkanı varmış"
Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Derneği Başkanı Cemal Çevik ise akupunktur eğitiminin yaygınlaştığına ve bu çerçevede güzel neticeler elde edildiğine dikkat çekti. Cemal Çevik, "Bu sonuçlardan birisi akupunkturun yaygın şekilde eğitimiyle beraber hastanelerde kadrolar açılmaya başlandı. Akupunktur ile ilgili uygulama alanları oluşturuldu. Bu bizim için çok önemli. Teori ile pratiğin beraber gitmiş olması bizde iyi bir ilerleme kaydetti. Tedavi edilemeyen bazı hastalıkların akupunktur ile tedavi edilmesi birdenbire yaygınlaştı. Demek ki trigeminal nevralji gibi korkunç bir hastalık da tedavi imkanı varmış" diye konuştu.
"Geleceğin tıbbı artık böyle olacak"
Tedavilerde insanı tümüyle kavramanın önemini vurgulayan Çevik, "Geleceğin tıbbı artık böyle olacak. İnsanı sadece tek tarafıyla değil, ruh ve beden olarak kavrarsanız, o insana daha fazla hizmet edebilirsiniz. Geçen zaman içerisinde bu ilerlemeler bizi bir noktaya doğru götürdü. Üniversitelerde doktora ve master programları başladı. GETAT merkezleri kuruldu. Bende Lokman Hekim Üniversitesi GETAT Merkezinin Başkanıyım. Orada 12’nin üzerinde öğrencimiz var. Hem doktora hem de master yapan öğrenciler var. Tamam GETAT olsun, doktora ve master devam etsin ama bizim illa uzmanlık dalı sayılmamız lazım. Eğer uzmanlık dalı sayılabilirsek kendimize has bölümümüz, yataklarımız olur. Yatan hastaları da tedavi ederiz. MS’in son evrelerinde, Alzheimer’ın orta evrelerinde akupunktur oldukça etkin ancak bu hastaların bir kısmı fakir oluyor, bir kısmının da hareket kabiliyeti olmuyor. Bunların yatarak gözlemlenmesi lazım" cümlelerini kullandı.
Büyükakın: "Aslolan hikmeti aramak"
Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın ise, "Bazı şeyleri yerleşik bilim haline getirdiğimizde onun üzerinden çok şeyi halledebiliriz. Geçerli yerleşik olan tıpta birçok hastalık tedavi ediliyor. Ama bazen o yerleşiklik insanın aklının da tuzağı haline gelebiliyor. Yani sadece oradan bakmaya başladığınızda çok önemli bir hakikati bile gözden kaçırmaya da sebep olabilir, sizin o bilimsel dediğiniz yaklaşım. Aslolan aramak. Bildiğinizi iddia ettiğiniz şey sonsuz bir hikmet arayışıdır. Bence asıl olan budur. Bütünsel olanı kaçırdığınızda, evrenle kurmanız gereken ilişkiyi doğru kurmadığınızda, insan ilişkisini doğru kurmadığınızda, insan toplum ilişkisini, insan yaratıcı ilişkisini doğru oturtmadığınızda ruha inanmayan ama tedavi etmeye çalışan vakalarla da karşı karşıya kalırsınız. Aslolan hikmeti aramak" diye konuştu.
Katılımcılar
İlk gün gerçekleştirilen programa Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Başkanı Tahir Büyükakın, Kongre Başkanı Dr. Kanat Tayfun, İzmir GETAT Derneği Başkanı Deniz Aracı, İstanbul Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Derneği Başkanı Yardımcısı Emel Gökmen, İstanbul Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Derneği Başkanı İlhan Öztekin, Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Derneği Başkanı Cemal Çevik, belediye başkanları ve çok sayıda hekim katıldı.