Pek çok kişi açlık hissetmediği halde akşamları televizyon karşısına geçtiğinde abur cubur atakları yaşayabiliyor
Haber Giriş Tarihi: 24.11.2025 10:58
Haber Güncellenme Tarihi: 24.11.2025 10:58
Kaynak:
İHA
"Hatta farkına varmadan mutfağa gidip tatlı yeme ihtiyacı hissedebiliyor. Bu da kilo alımına ve sağlıksız beslenme alışkanlıklarının edinilmesine neden oluyor" diyen Uzman Diyetisyen Ayça Sena Yılmaz, yeme ataklarının sebepleri ve bunun çözüm yolları hakkında bilgi verdi.
Sürekli bir şeyler yeme isteği hemen hemen herkesin başına gelen bir deneyim olsa da genellikle günlük yaşamın istenmeyen bir parçası haline gelebiliyor. Hatta birçok kişi işlenmiş gıdaları, abur cubur ürünlerini azaltmaya çalışırken daha çok yeme eğilimine girebiliyor. Medicana Ataköy Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Uzman Diyetisyen Ayça Sena Yılmaz, yiyecek tüketimini sınırlandırmak ve kontrol edebilmek isteyenlerde bu nedenle kaygı oluşabileceğini söyledi.
Stres de sürekli atıştırma sebebi olabilir
Bazen kişilerin yeme eğiliminde olduğunda psikolojik olarak da rahatsız hissedebileceğine değinen Yılmaz, "Yiyecek isteği zayıflık işareti değildir, beynin hem beslenme hem de psikolojik ihtiyaçlara verdiği yanıttır. Yani sürekli elimizin paketli gıdalara gitmesi aslında bedenin değil, zihnin otomatik bir tepkisi olabilir. Yeterince yememek, belirli yiyecekleri kısıtlamak veya yemekler arasında uzun boşluklar bırakmak ve psikolojik nedenler, stres, duygular ve karşılanmamış ihtiyaçlar sürekli olarak bir şeyler yemenin nedenleri arasında sayılabilmektedir" şeklinde konuştu.
Önce düşüncelerinizi fark edin
Bu tür durumlarda genelde kişilerin açlık hissiyle abur cubura yöneldiğine dikkat çeken Uzm. Dyt. Yılmaz, "Aslında açlık hissedildiğinde durumun fiziksel mi duygusal mı olduğunu anlayabilmek, bu davranışın kontrolünü ele almayı sağlayabilir. Bu nedenle sağlıklı beslenmenin temelinde önce düşünme biçimini değiştirmek yer alır. Otomatik olarak besinlere el uzatma davranışını kırmanın ilk kuralı düşünceleri ve durumu fark etmekle başlar. Yani bir şey yemeden önce bunun açlıktan mı yoksa stresten mi kaynaklandığını ayırt etmek faydalı olabilmektedir. Bir şeyi yemeden önce kendinize 3 saniye verin ve durumun ne olduğunu anlamaya çalışın" dedi.
Kısa bir nefes egzersizi yapın
Verilen 3 saniyeden sonra yeme davranışının yerine farklı bir alternatif konulabileceğini ifade eden Uzm. Dyt. Ayça Sena Yılmaz, "Örneğin kısa nefes egzersizleri gibi 1-2 dakika yönlendirme ile dürtünün geçmesi sağlanabilir. O sürede su içmek bile o otomatik isteğin hızla azalmasına yardımcı olacaktır. Çevrede düzenlemeler yapılabilir. Bu dönemde çok kolay ulaşılabilen zararlı yiyecekleri çevreden kaldırmak faydalı olabilir. Düzensiz öğün yapmak yetersiz proteinden kaynaklı beslenme stili de açlık tetikleyebilir. Kişiler kendisine ‘Bunu yememeliyim’ diyerek besin yasağı koymamalıdır. Çünkü bu davranış biçimi açlık isteğini daha da güçlendirebilir. Yani yeme ataklarını önlemek için önce ‘Dur, fark et’ davranışı benimsenmeli, 1-2 dakika nefes egzersizi yapılmalı, sonrasında su içilmeli. Bu noktalar gerçekten açlık mı çekiliyor yoksa sıkıntıdan mı yeniyor kısmında yardımcı olabilir. Bunun yanında öğünlerde yeterli protein ve lif alarak dengeli beslenmeli. Zaten dengeli ve sağlıklı beslenildiğinde eğer altta yatan daha farklı bir tıbbi sebep yoksa açlık atakları kendiliğinden sona erecektir" ifadelerini kullandı.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Uzmanından, "Aç değilim ama elim pakete gidiyor" diyenlere 3 saniye kuralı
Pek çok kişi açlık hissetmediği halde akşamları televizyon karşısına geçtiğinde abur cubur atakları yaşayabiliyor
"Hatta farkına varmadan mutfağa gidip tatlı yeme ihtiyacı hissedebiliyor. Bu da kilo alımına ve sağlıksız beslenme alışkanlıklarının edinilmesine neden oluyor" diyen Uzman Diyetisyen Ayça Sena Yılmaz, yeme ataklarının sebepleri ve bunun çözüm yolları hakkında bilgi verdi.
Sürekli bir şeyler yeme isteği hemen hemen herkesin başına gelen bir deneyim olsa da genellikle günlük yaşamın istenmeyen bir parçası haline gelebiliyor. Hatta birçok kişi işlenmiş gıdaları, abur cubur ürünlerini azaltmaya çalışırken daha çok yeme eğilimine girebiliyor. Medicana Ataköy Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Uzman Diyetisyen Ayça Sena Yılmaz, yiyecek tüketimini sınırlandırmak ve kontrol edebilmek isteyenlerde bu nedenle kaygı oluşabileceğini söyledi.
Stres de sürekli atıştırma sebebi olabilir
Bazen kişilerin yeme eğiliminde olduğunda psikolojik olarak da rahatsız hissedebileceğine değinen Yılmaz, "Yiyecek isteği zayıflık işareti değildir, beynin hem beslenme hem de psikolojik ihtiyaçlara verdiği yanıttır. Yani sürekli elimizin paketli gıdalara gitmesi aslında bedenin değil, zihnin otomatik bir tepkisi olabilir. Yeterince yememek, belirli yiyecekleri kısıtlamak veya yemekler arasında uzun boşluklar bırakmak ve psikolojik nedenler, stres, duygular ve karşılanmamış ihtiyaçlar sürekli olarak bir şeyler yemenin nedenleri arasında sayılabilmektedir" şeklinde konuştu.
Önce düşüncelerinizi fark edin
Bu tür durumlarda genelde kişilerin açlık hissiyle abur cubura yöneldiğine dikkat çeken Uzm. Dyt. Yılmaz, "Aslında açlık hissedildiğinde durumun fiziksel mi duygusal mı olduğunu anlayabilmek, bu davranışın kontrolünü ele almayı sağlayabilir. Bu nedenle sağlıklı beslenmenin temelinde önce düşünme biçimini değiştirmek yer alır. Otomatik olarak besinlere el uzatma davranışını kırmanın ilk kuralı düşünceleri ve durumu fark etmekle başlar. Yani bir şey yemeden önce bunun açlıktan mı yoksa stresten mi kaynaklandığını ayırt etmek faydalı olabilmektedir. Bir şeyi yemeden önce kendinize 3 saniye verin ve durumun ne olduğunu anlamaya çalışın" dedi.
Kısa bir nefes egzersizi yapın
Verilen 3 saniyeden sonra yeme davranışının yerine farklı bir alternatif konulabileceğini ifade eden Uzm. Dyt. Ayça Sena Yılmaz, "Örneğin kısa nefes egzersizleri gibi 1-2 dakika yönlendirme ile dürtünün geçmesi sağlanabilir. O sürede su içmek bile o otomatik isteğin hızla azalmasına yardımcı olacaktır. Çevrede düzenlemeler yapılabilir. Bu dönemde çok kolay ulaşılabilen zararlı yiyecekleri çevreden kaldırmak faydalı olabilir. Düzensiz öğün yapmak yetersiz proteinden kaynaklı beslenme stili de açlık tetikleyebilir. Kişiler kendisine ‘Bunu yememeliyim’ diyerek besin yasağı koymamalıdır. Çünkü bu davranış biçimi açlık isteğini daha da güçlendirebilir. Yani yeme ataklarını önlemek için önce ‘Dur, fark et’ davranışı benimsenmeli, 1-2 dakika nefes egzersizi yapılmalı, sonrasında su içilmeli. Bu noktalar gerçekten açlık mı çekiliyor yoksa sıkıntıdan mı yeniyor kısmında yardımcı olabilir. Bunun yanında öğünlerde yeterli protein ve lif alarak dengeli beslenmeli. Zaten dengeli ve sağlıklı beslenildiğinde eğer altta yatan daha farklı bir tıbbi sebep yoksa açlık atakları kendiliğinden sona erecektir" ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA
TBMM Başkanı Kurtulmuş, "Savaşlarla birlikte kaybedilen en önemli varlıklarımızdan birisi dünyanın kültür mirasıdır"
Bakan Kurum: "21 yılda hayata geçirdiğimiz devrim niteliğindeki kararlar, COP31 Taraflar Konferansı’na ev sahipliğiyle taçlandı"
Çayırova Çağdaşkent’in ulaşım konforu artırıldı
"Değer artış payı yönetmeliği sektöre adalet getirecek"
İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Erdoğan: "Türkiye’deki bilimsel çalışmanın seviyesi hızla artıyor"
Gazzeli Hasaballah, İsrail saldırılarında yıkılan evini çamur ve taşlarla yeniden inşa ediyor
Bağcılar’da Handpan Atölyesi düzenleniyor
Kartepe’de el emeği ürünler Uras Ege için satıldı
İlginizi Çekebilir
En Çok Okunan Haberler