Prematüre bebeklerde "altın saat" hayat kurtarıyor
Prematüre bebeklerde "altın saat" hayat kurtarıyor
Prematüre doğumun, yeni doğan ölümlerinin en sık nedeni olduğunu söyleyen Neonatoloji Uzmanı Doç
Haber Giriş Tarihi: 18.11.2025 11:58
Haber Güncellenme Tarihi: 18.11.2025 11:58
Kaynak:
İHA
Dr. Bilge Bayraktar, ‘altın saat’ olarak tanımlanan ilk 60 dakikanın kritik önemine dikkat çekti. Bayraktar, "Bu zaman diliminde hızlı, etkili ve uluslararası standartlara uygun bir bakım uygulanırsa, prematüre bebeklerin hayatta kalma şansı artarken uzun vadede nörogelişimsel sonuçları da çok daha iyi olur" dedi.
Biruni Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi, "Dünya Prematüre Günü" kapsamında erken doğan bebeklerin hayata tutunma mücadelesine dikkat çekmek ve toplumsal farkındalığı artırmak amacıyla "Erken Doğan Bebeklere Daha Parlak Bir Gelecek İçin Güçlü Bir Başlangıç Sağlayın" temalı anlamlı bir sempozyuma ev sahipliği yaptı.
Alanında uzman hekim ve davetlinin katılımıyla gerçekleşen etkinlik, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Esra Kaytan Sağlam ve Rektör Danışmanı Prof. Dr. Dilek Sema Arıcı’nın oturum başkanlığında yürütüldü. Neonatoloji Uzmanı Doç. Dr. Bilge Bayraktar, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Emel Torun, Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Eda Kepenekli, Çocuk Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Elif Acar Arslan ve yenidoğan hemşireleri Işılay Civelek ile Emre Çakır erken doğan bebeklerin yaşam yolculuğuna ışık tutan kapsamlı sunumlar yaptı.
Çevre faktörleri ve geç gebelik prematüre oranlarını yükseltiyor
Açılış konuşmasını gerçekleştiren Biruni Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Adnan Yüksel, erken doğum sürecinde büyük bir özveri gösteren tüm annelere teşekkür ederek sözlerine başladı.
Prof. Dr. Yüksel, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu çocuklar ve aileleri, hayatın en zorlu sınavlarından birini veriyor. Kolay bir süreç değil. Büyük bir dayanma gücü, umut ve kaygı içinde ilerleyen bu yolculukta, anneler büyük bir özveriyle çocuklarını bugüne getiriyor. İkinci büyük teşekkürüm ise gece gündüz demeden emek veren, sevgiyle bağ kuran, bakımda ve tedavide üstün çaba gösteren tüm hemşirelerimize ve hekim arkadaşlarıma. Bizler, yaptığımız işi sadece yapmakla kalmamalı; ona değer katmalı, fark oluşturmalı, özgünlüğümüzle öne çıkmalıyız.
Yıllarca prematürelerin komplikasyonlarıyla mücadele etmiş bir hekim olarak söylüyorum: Bu süreç gerçekten kolay değil. Dünya genelinde doğumların yüzde 10’u prematüre. Bu bebeklerin önemli bir kısmı, nörogelişimsel güçlükler, zihinsel gerilik, görme problemleri ve motor gelişim gerilikleri gibi zorluklarla karşı karşıya kalıyor. Özellikle 28 haftadan önce doğan bebeklerde risk çok daha yüksek. Prematüre doğumun birçok nedeni var; ancak stres bu tablonun en güçlü tetikleyicilerinden biri. Sigara kullanımı, şehirleşme, çevre kirliliği, geç yaşta gebelikler riski artırıyor. Eskiden otizm oldukça nadir görülürdü. Bugün ise her 35 çocuktan biri otizm spektrumunda. Bunun kesin nedeni bilinmiyor ama çevresel faktörlerin etkisi büyük. Hava kirliliği, genetiği değiştirilmiş gıdalar, yoğun trafik, stres, radyasyon, X-ray maruziyeti ve viral enfeksiyonlar bu artışta önemli rol oynuyor."
"Morbidite oranı yüksek görünse de başarı çok daha büyük"
Biruni Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Neonatoloji Uzmanı Doç. Dr. Bilge Bayraktar, konuşmasına geçtiğimiz hafta sonu dünyaya gelen yedi prematüre bebeğin müjdesini paylaşarak başladı.
Bugünkü konuşmamın başlığını "Umut ve Bilim", alt başlığını ise "Yaşama Açılan Altın Saat" olarak belirlediğini aktaran Doç. Dr. Bayraktar, sözlerine şöyle devam etti:
"Dünyada hala prematüre doğan bebeklerde morbidite (hastalık oranı) çok yüksek. Prematüre doğum, yeni doğan ölümlerinin en sık nedeni. Ancak bir yandan da eskiye kıyasla çok daha küçük bebekleri yaşatabilir hale geldik. Benim öğrenciliğimde 32 haftalık bebek riskli sayılırdı. Şimdi ise 22-24 haftalık bebekleri konuşuyoruz. Bu nedenle morbidite oranı yüksek görünse de, aslında başarılarımız da çok büyük. Özellikle bin gram altı ve 28 haftanın altındaki aşırı düşük doğum ağırlıklı bebeklerde hayatta kalma oranı arttı. Fakat sağ kalan bebeklerde uzun dönemli bazı hastalıklarla uğraşıyoruz. Bunlar, uzun takip gerektiren ciddi durumlar."
"Altın Saat" yaklaşımını yenidoğana uyarladıklarını aktaran Bayraktar, "Özellikle prematüre ve çok düşük doğum ağırlıklı bebeklerde, doğumdan sonraki ilk saatler çok kritik. Bu nedenle ‘altın saat’, doğum sonrası ilk 60 dakikayı tanımlamak için kullanılıyor. Bu dönemde hızlı, etkili, standartlara uygun ve kanıta dayalı bakım verilirse hem hayatta kalma şansı artıyor hem de uzun vadede nörogelişimsel sonuçlar daha iyi oluyor" ifadelerini kullandı.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Prematüre bebeklerde "altın saat" hayat kurtarıyor
Prematüre doğumun, yeni doğan ölümlerinin en sık nedeni olduğunu söyleyen Neonatoloji Uzmanı Doç
Dr. Bilge Bayraktar, ‘altın saat’ olarak tanımlanan ilk 60 dakikanın kritik önemine dikkat çekti. Bayraktar, "Bu zaman diliminde hızlı, etkili ve uluslararası standartlara uygun bir bakım uygulanırsa, prematüre bebeklerin hayatta kalma şansı artarken uzun vadede nörogelişimsel sonuçları da çok daha iyi olur" dedi.
Biruni Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi, "Dünya Prematüre Günü" kapsamında erken doğan bebeklerin hayata tutunma mücadelesine dikkat çekmek ve toplumsal farkındalığı artırmak amacıyla "Erken Doğan Bebeklere Daha Parlak Bir Gelecek İçin Güçlü Bir Başlangıç Sağlayın" temalı anlamlı bir sempozyuma ev sahipliği yaptı.
Alanında uzman hekim ve davetlinin katılımıyla gerçekleşen etkinlik, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Esra Kaytan Sağlam ve Rektör Danışmanı Prof. Dr. Dilek Sema Arıcı’nın oturum başkanlığında yürütüldü. Neonatoloji Uzmanı Doç. Dr. Bilge Bayraktar, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Emel Torun, Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Eda Kepenekli, Çocuk Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Elif Acar Arslan ve yenidoğan hemşireleri Işılay Civelek ile Emre Çakır erken doğan bebeklerin yaşam yolculuğuna ışık tutan kapsamlı sunumlar yaptı.
Çevre faktörleri ve geç gebelik prematüre oranlarını yükseltiyor
Açılış konuşmasını gerçekleştiren Biruni Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Adnan Yüksel, erken doğum sürecinde büyük bir özveri gösteren tüm annelere teşekkür ederek sözlerine başladı.
Prof. Dr. Yüksel, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu çocuklar ve aileleri, hayatın en zorlu sınavlarından birini veriyor. Kolay bir süreç değil. Büyük bir dayanma gücü, umut ve kaygı içinde ilerleyen bu yolculukta, anneler büyük bir özveriyle çocuklarını bugüne getiriyor. İkinci büyük teşekkürüm ise gece gündüz demeden emek veren, sevgiyle bağ kuran, bakımda ve tedavide üstün çaba gösteren tüm hemşirelerimize ve hekim arkadaşlarıma. Bizler, yaptığımız işi sadece yapmakla kalmamalı; ona değer katmalı, fark oluşturmalı, özgünlüğümüzle öne çıkmalıyız.
Yıllarca prematürelerin komplikasyonlarıyla mücadele etmiş bir hekim olarak söylüyorum: Bu süreç gerçekten kolay değil. Dünya genelinde doğumların yüzde 10’u prematüre. Bu bebeklerin önemli bir kısmı, nörogelişimsel güçlükler, zihinsel gerilik, görme problemleri ve motor gelişim gerilikleri gibi zorluklarla karşı karşıya kalıyor. Özellikle 28 haftadan önce doğan bebeklerde risk çok daha yüksek. Prematüre doğumun birçok nedeni var; ancak stres bu tablonun en güçlü tetikleyicilerinden biri. Sigara kullanımı, şehirleşme, çevre kirliliği, geç yaşta gebelikler riski artırıyor. Eskiden otizm oldukça nadir görülürdü. Bugün ise her 35 çocuktan biri otizm spektrumunda. Bunun kesin nedeni bilinmiyor ama çevresel faktörlerin etkisi büyük. Hava kirliliği, genetiği değiştirilmiş gıdalar, yoğun trafik, stres, radyasyon, X-ray maruziyeti ve viral enfeksiyonlar bu artışta önemli rol oynuyor."
"Morbidite oranı yüksek görünse de başarı çok daha büyük"
Biruni Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Neonatoloji Uzmanı Doç. Dr. Bilge Bayraktar, konuşmasına geçtiğimiz hafta sonu dünyaya gelen yedi prematüre bebeğin müjdesini paylaşarak başladı.
Bugünkü konuşmamın başlığını "Umut ve Bilim", alt başlığını ise "Yaşama Açılan Altın Saat" olarak belirlediğini aktaran Doç. Dr. Bayraktar, sözlerine şöyle devam etti:
"Dünyada hala prematüre doğan bebeklerde morbidite (hastalık oranı) çok yüksek. Prematüre doğum, yeni doğan ölümlerinin en sık nedeni. Ancak bir yandan da eskiye kıyasla çok daha küçük bebekleri yaşatabilir hale geldik. Benim öğrenciliğimde 32 haftalık bebek riskli sayılırdı. Şimdi ise 22-24 haftalık bebekleri konuşuyoruz. Bu nedenle morbidite oranı yüksek görünse de, aslında başarılarımız da çok büyük. Özellikle bin gram altı ve 28 haftanın altındaki aşırı düşük doğum ağırlıklı bebeklerde hayatta kalma oranı arttı. Fakat sağ kalan bebeklerde uzun dönemli bazı hastalıklarla uğraşıyoruz. Bunlar, uzun takip gerektiren ciddi durumlar."
"Altın Saat" yaklaşımını yenidoğana uyarladıklarını aktaran Bayraktar, "Özellikle prematüre ve çok düşük doğum ağırlıklı bebeklerde, doğumdan sonraki ilk saatler çok kritik. Bu nedenle ‘altın saat’, doğum sonrası ilk 60 dakikayı tanımlamak için kullanılıyor. Bu dönemde hızlı, etkili, standartlara uygun ve kanıta dayalı bakım verilirse hem hayatta kalma şansı artıyor hem de uzun vadede nörogelişimsel sonuçlar daha iyi oluyor" ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA
Irak seçimlerinin nihai sonuçları açıklandı
THVB Genel Sekreteri Ekici: "Bugünümüzü korumak ve geleceğimizi güvence altına almak hepimizin ortak sorumluluğudur"
THY uçağında bebek sürprizi
İlk kez burs ve öğrenim kredisi alacak öğrenciler için ödemeler başladı
BM Güvenlik Konseyi, Gazze’de Uluslararası İstikrar Gücü’nün kurularak yetkilendirilmesini öngören karar tasarısını kabul etti
ABD Başkanı Trump’tan Venezuela’ya kara harekatı yorumu: "Bu ihtimali göz ardı etmiyorum"
Japonya’dan Çin’deki vatandaşlarına güvenlik uyarısı
Zelenskiy yarın Türkiye’ye gelecek
İlginizi Çekebilir
En Çok Okunan Haberler