Mimar Sinan’ın eseri tarihi hamam, gazino restorana dönüştürüldü
Mimar Sinan’ın eseri tarihi hamam, gazino restorana dönüştürüldü
Mimar Sinan’ın İstanbul’da inşa ettiği ilk hamamlardan biri olan tarihi Kapıağası Yakup Ağa Hamamı, restorana dönüştürüldü
Haber Giriş Tarihi: 08.11.2025 10:12
Haber Güncellenme Tarihi: 08.11.2025 10:12
Kaynak:
İHA
Osmanlı döneminin izlerini taşıyan hamamda artık göbek taşında dansözler sahne alıyor, hamam taslarında yemek servisi yapılıyor.
Mimar Sinan’ın İstanbul Samatya’da 1545 yılında inşa ettiği ilk hamamlardan biri olan tarihi Kapıağası Yakup Ağa Hamamı, gazino olarak kullanılıyor. Osmanlı mimarisinin nadide örneklerinden biri olan Koca Mustafa Paşa semtindeki tarihi hamam, bugün göbek taşında dansözlerin sahne aldığı, hamam taslarında yemeklerin servis edildiği bir mekana çevrilmiş durumda. Sosyal medyada paylaşılan görüntüler, kültürel mirasın kullanım biçimine yönelik tartışmaları alevlendirerek tarihi eserlerin korunma anlayışını gündeme taşıdı.
Restorasyon sonrası tarihi hamamın kullanımı sorgulanıyor
Osmanlı mimarisinin dehası Mimar Sinan’ın eserlerinden biri olan ve bir dönem Vakıflar’a aitken 1938’de özel mülkiyete geçen tarihi hamam, restore edilmesinin ardından yeniden gündeme geldi; hamamın bugünkü kullanım biçimi tartışma konusu olurken, bazı çevreler benzer vakıf eserlerinde olduğu gibi kamulaştırma seçeneğinin değerlendirilebileceğini ifade ediyor.
"Vakıf malları halka aittir, satılamaz devredilemez, vasiyet edilemez"
Sanat tarihçisi Talha Uğurluel, "Yakup Ağa bu hamamı yaptırırken cebinden harcadığı parayla halkın faydasına bir hayır eseri ortaya koymuş; ancak bugün bu eserin vakıf ruhuna aykırı biçimde kullanılması, onun kemiklerini sızlatırdı." ifadelerini kullanarak, "Bugün bu eserlerin eğlence mekanına dönüştürülmesi, sadece tarihimize değil, vakıf kültürüne de büyük bir saygısızlıktır" dedi.
Uğurluel konuşmasına şöyle devam etti; ‘’Kapıağaları, Topkapı Sarayı’nda sarayın en önemli güvenlik görevlilerinden biridir. Hamamın yapıldığı tarih 1545 olup, Mimar Sinan’ın göreve başlamasının üzerinden yedi yıl geçmiştir. Bu hamam Mimar Sinan’ın yaptığı ilk hamamlardan biridir. Bir Mimar Sinan eseri olması nedeniyle özel bir eserdir. Osmanlı döneminde hamamlar gelir getirmesi amacıyla yapılırdı. Yakup Ağa bu hamamı yaptırırken kendi cebinden harcama yapmış ve "Gelen gelirlerden öğrencilerin eğitim masrafları, hastaların giderleri ve dağıtılan yemeklerin masrafları karşılansın" demiştir. "Benim hamamımda içki içilsin" dememiş, "Farklı amaçlarla kullanılsın" da dememiştir. "Satılsın, özel mülk olsun" hiç dememiştir. Zaten burada en büyük facia da budur Vakıf, herkese ait olan demektir; Allah rızası içindir. Vakfeden kişi, vakfettiği malı ya da onun gelirini kendi çocuğuna bile vasiyet edemez. Vakıf malında çocuğu veya torunu çalışabilir, vakıf çerçevesinde maaş alabilir; ama hiçbir zaman o mülk ona ait olamaz. O mülk halka aittir. Halka ait olan bir şeyi kimse "Ben satıyorum, alıyorum, özel mülk yapıyorum." diyemez. Ama maalesef 1930 ile 1970 yılları arasında bunlar yaşandı. Vakfın sahibi mezarından kalksa, bugünkü kullanılış şeklini görüp rahatsız olmayacaksa bunda sıkıntı yoktur. Ancak şimdi Yakup Ağa mezarından kalksa bu manzarayı görse Nedir o manzara? Hamamında dansöz oynatılıyor, uygunsuz işler yapılıyor. Bundan rahatsız olur mu? Olur. O halde bu şekilde kullanılması doğru değildir.
Vakıf malları yeniden halka kazandırılmalı"
Sanat tarihçisi Talha Uğurluel, "Devletimiz ve imkanı geniş olan insanlar bu konuda sorumluluk almalı." diyerek konuşmasına şöyle devam etti: ‘’Devlet bu işte öncü olmalı; özel mülke dönüşmüş vakıf eserleri, mevcut sahipleriyle uzlaşılarak yeniden vakfa kazandırılmalıdır. Vakıflara ait bir eser birine kiralandığında, bu kişi orada kesinlikle alkol satamaz. Bu nettir çünkü vakfın ruhuna terstir. Alkol, inancımızda haram olan bir şeydir. Yaptırdığın bir hayır eserinde içki satılır, fuhuş ya da fuhşa özendiren faaliyetler yapılırsa; kişi, "Sevap kazanayım." derken daha çok günaha girebilir. Bu durumda Yakup Ağa’nın kemikleri sızlar. Avrupa’da veya Ortadoğu’da bazı tarihi yapılar farklı amaçlarla kullanılmaktadır. Örneğin, İspanya’da Endülüs döneminden kalma bir yapı kütüphane olarak kullanılmaktadır. İngiltere’de Hristiyanlığa ait bir manastır ya da kilise yapısı, kültür merkezi olarak hizmet vermektedir. Böyle örnekler vardır; ancak bu örneklerin, o eserleri zamanında yapan kişilerin ruhunu rahatsız etmeyeceği düşünülmektedir.
Kapıağası Yakup Ağa kimdir?
Kanuni Sultan Süleyman döneminde sarayda "Kapıağası" unvanıyla görev yapan Yakup Ağa, 16. yüzyılın ortalarında yaşamış önemli bir devlet görevlisiydi. 1545 yılında Mimar Sinan’a İstanbul Samatya’da Kapıağası Yakup Ağa Hamamı’nı inşa ettiren Yakup Ağa, Osmanlı klasik dönem mimarisinin seçkin örneklerine katkı sunmuştur. Kanuni devrinin önde gelen saray mensuplarından biri olarak anılan Yakup Ağa, hayır eserleriyle de iz bırakmıştır.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Mimar Sinan’ın eseri tarihi hamam, gazino restorana dönüştürüldü
Mimar Sinan’ın İstanbul’da inşa ettiği ilk hamamlardan biri olan tarihi Kapıağası Yakup Ağa Hamamı, restorana dönüştürüldü
Osmanlı döneminin izlerini taşıyan hamamda artık göbek taşında dansözler sahne alıyor, hamam taslarında yemek servisi yapılıyor.
Mimar Sinan’ın İstanbul Samatya’da 1545 yılında inşa ettiği ilk hamamlardan biri olan tarihi Kapıağası Yakup Ağa Hamamı, gazino olarak kullanılıyor. Osmanlı mimarisinin nadide örneklerinden biri olan Koca Mustafa Paşa semtindeki tarihi hamam, bugün göbek taşında dansözlerin sahne aldığı, hamam taslarında yemeklerin servis edildiği bir mekana çevrilmiş durumda. Sosyal medyada paylaşılan görüntüler, kültürel mirasın kullanım biçimine yönelik tartışmaları alevlendirerek tarihi eserlerin korunma anlayışını gündeme taşıdı.
Restorasyon sonrası tarihi hamamın kullanımı sorgulanıyor
Osmanlı mimarisinin dehası Mimar Sinan’ın eserlerinden biri olan ve bir dönem Vakıflar’a aitken 1938’de özel mülkiyete geçen tarihi hamam, restore edilmesinin ardından yeniden gündeme geldi; hamamın bugünkü kullanım biçimi tartışma konusu olurken, bazı çevreler benzer vakıf eserlerinde olduğu gibi kamulaştırma seçeneğinin değerlendirilebileceğini ifade ediyor.
"Vakıf malları halka aittir, satılamaz devredilemez, vasiyet edilemez"
Sanat tarihçisi Talha Uğurluel, "Yakup Ağa bu hamamı yaptırırken cebinden harcadığı parayla halkın faydasına bir hayır eseri ortaya koymuş; ancak bugün bu eserin vakıf ruhuna aykırı biçimde kullanılması, onun kemiklerini sızlatırdı." ifadelerini kullanarak, "Bugün bu eserlerin eğlence mekanına dönüştürülmesi, sadece tarihimize değil, vakıf kültürüne de büyük bir saygısızlıktır" dedi.
Uğurluel konuşmasına şöyle devam etti; ‘’Kapıağaları, Topkapı Sarayı’nda sarayın en önemli güvenlik görevlilerinden biridir. Hamamın yapıldığı tarih 1545 olup, Mimar Sinan’ın göreve başlamasının üzerinden yedi yıl geçmiştir. Bu hamam Mimar Sinan’ın yaptığı ilk hamamlardan biridir. Bir Mimar Sinan eseri olması nedeniyle özel bir eserdir. Osmanlı döneminde hamamlar gelir getirmesi amacıyla yapılırdı. Yakup Ağa bu hamamı yaptırırken kendi cebinden harcama yapmış ve "Gelen gelirlerden öğrencilerin eğitim masrafları, hastaların giderleri ve dağıtılan yemeklerin masrafları karşılansın" demiştir. "Benim hamamımda içki içilsin" dememiş, "Farklı amaçlarla kullanılsın" da dememiştir. "Satılsın, özel mülk olsun" hiç dememiştir. Zaten burada en büyük facia da budur Vakıf, herkese ait olan demektir; Allah rızası içindir. Vakfeden kişi, vakfettiği malı ya da onun gelirini kendi çocuğuna bile vasiyet edemez. Vakıf malında çocuğu veya torunu çalışabilir, vakıf çerçevesinde maaş alabilir; ama hiçbir zaman o mülk ona ait olamaz. O mülk halka aittir. Halka ait olan bir şeyi kimse "Ben satıyorum, alıyorum, özel mülk yapıyorum." diyemez. Ama maalesef 1930 ile 1970 yılları arasında bunlar yaşandı. Vakfın sahibi mezarından kalksa, bugünkü kullanılış şeklini görüp rahatsız olmayacaksa bunda sıkıntı yoktur. Ancak şimdi Yakup Ağa mezarından kalksa bu manzarayı görse Nedir o manzara? Hamamında dansöz oynatılıyor, uygunsuz işler yapılıyor. Bundan rahatsız olur mu? Olur. O halde bu şekilde kullanılması doğru değildir.
Vakıf malları yeniden halka kazandırılmalı"
Sanat tarihçisi Talha Uğurluel, "Devletimiz ve imkanı geniş olan insanlar bu konuda sorumluluk almalı." diyerek konuşmasına şöyle devam etti: ‘’Devlet bu işte öncü olmalı; özel mülke dönüşmüş vakıf eserleri, mevcut sahipleriyle uzlaşılarak yeniden vakfa kazandırılmalıdır. Vakıflara ait bir eser birine kiralandığında, bu kişi orada kesinlikle alkol satamaz. Bu nettir çünkü vakfın ruhuna terstir. Alkol, inancımızda haram olan bir şeydir. Yaptırdığın bir hayır eserinde içki satılır, fuhuş ya da fuhşa özendiren faaliyetler yapılırsa; kişi, "Sevap kazanayım." derken daha çok günaha girebilir. Bu durumda Yakup Ağa’nın kemikleri sızlar. Avrupa’da veya Ortadoğu’da bazı tarihi yapılar farklı amaçlarla kullanılmaktadır. Örneğin, İspanya’da Endülüs döneminden kalma bir yapı kütüphane olarak kullanılmaktadır. İngiltere’de Hristiyanlığa ait bir manastır ya da kilise yapısı, kültür merkezi olarak hizmet vermektedir. Böyle örnekler vardır; ancak bu örneklerin, o eserleri zamanında yapan kişilerin ruhunu rahatsız etmeyeceği düşünülmektedir.
Kapıağası Yakup Ağa kimdir?
Kanuni Sultan Süleyman döneminde sarayda "Kapıağası" unvanıyla görev yapan Yakup Ağa, 16. yüzyılın ortalarında yaşamış önemli bir devlet görevlisiydi. 1545 yılında Mimar Sinan’a İstanbul Samatya’da Kapıağası Yakup Ağa Hamamı’nı inşa ettiren Yakup Ağa, Osmanlı klasik dönem mimarisinin seçkin örneklerine katkı sunmuştur. Kanuni devrinin önde gelen saray mensuplarından biri olarak anılan Yakup Ağa, hayır eserleriyle de iz bırakmıştır.
Kaynak: İHA
Ramazan umre turları için kayıtlar başladı
Galatasaray’da Yunus Akgün ameliyat oldu
Bağcılar’da Nurullah Genç Etüt Merkezi ve Kütüphanesi hizmete açıldı
ALBEST Meydan Kafe, bir ayda 37 bin ziyaretçi ağırladı
Kocaeli’de kozmetik fabrikasında yangın: 6 ölü, 1 yaralı
Yüzyılın konut Projesi’ne başvurular Pazartesi günü başlıyor
Euroleague’de 9. haftanın ardından
Ürolojide güncel cerrahi teknikler canlı uygulamayla aktarıldı
İlginizi Çekebilir
En Çok Okunan Haberler