
Japonya’nın Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Kazuyuki Yamazaki, BM Genel Sekreteri Antnio Guterres’e gönderdiği mektupta, Çin’in Tayvan meselesi ile ilgili Japonya’ya yönelttiği suçlamaların gerçeği yansıtmadığını vurgulayarak, "Japonya’nın temel savunma politikası, Çin tarafının iddialarının aksine, yalnızca savunmaya dayalı pasif bir savunma stratejisidir" dedi.
Japonya Başbakanı Sanae Takaichi’nin Tayvan’a yönelik muhtemel bir Çin saldırısının Japonya’nın askeri müdahalesine zemin hazırlayabileceğini ima etmesi Pekin ve Tokyo yönetimleri arasında diplomatik krize yol açarken, Japonya’dan krizle ilgili yeni bir hamle geldi. Japonya’nın Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Kazuyuki Yamazaki, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’e mektup göndererek Tokyo’nun konu hakkındaki tutumuna açıklık getirdi. Daha önce Çin’in BM Daimi Temsilcisi Fu Cong’un Guterres’e bu konu ile ilgili bir mektup yazdığını hatırlatan Yamazaki, "Çin’in söz konusu mektupta ileri sürdüğü iddialar, olgularla uyumlu görünmemekte ve herhangi bir kanıta dayanmamaktadır. Bu nedenle, Japonya hükümetinin talimatı doğrultusunda işbu mektubu yanıt olarak sunma gerekliliği doğmuştur" ifadelerini kullandı.
Tokyo’dan uluslararası hukukun üstünlüğüne bağlılık vurgusu
Mektubunda, Japonya’nın 2. Dünya Savaşı’nın bitiminden bu yana uluslararası toplumun barış ve refahına sürekli biçimde katkı sunduğunu hatırlatan Yamazaki, "Japonya, BM Şartı da dahil olmak üzere uluslararası hukuka her zaman saygı göstermiş, uluslararası hukuka bağlı kalmış ve hukukun üstünlüğüne dayalı serbest ve açık uluslararası düzenin korunması ve güçlendirilmesi için aktif katkıda bulunmuştur" hatırlatmasında bulundu.
İsim vermeden Çin’e eleştiri
İsim vermeden Çin’in politikalarını eleştiren Yamakazaki, "Ne yazık ki günümüzde bazı ülkeler, askeri kapasitelerini uzun vadeli ve şeffaf olmayan bir şekilde artırmaya devam etmektedir. Ayrıca, komşu ülkelerin karşı çıkmasına rağmen, güç kullanarak veya baskı uygulayarak tek taraflı bir şekilde mevcut durumu değiştirmeye yönelik girişimlerini sürdüren ülkeler de bulunmaktadır" ifadelerine yer verdi.
"Çin’in iddiası yanlış"
Japonya’nın bu tür girişimlere karşı olduğunun altını çizen Yamazaki, "Japonya’nın temel savunma politikası, Çin tarafının iddialarının aksine, yalnızca savunmaya dayalı pasif bir savunma stratejisidir. Japonya ayrıca, BM Şartı’nda tanınan kolektif meşru müdafaa hakkının hangi durumlarda kullanılabileceğini iç hukuku aracılığıyla tanımlamakta ve bunu son derece sınırlayıcı bir çerçevede tutmaktadır" dedi.
Çin’in atıfta bulunduğu Japonya Başbakanı Sanae Takaichi’nin sözlerinin de bu tutuma dayandığına dikkat çeken Yamazaki, "Dolayısıyla, Japonya’nın silahlı bir saldırı olmaksızın meşru müdafaa hakkını kullanacağı yönündeki Çin iddiası yanlıştır" değerlendirmesinde bulundu.
"Tayvan Boğazı’nda barış ve istikrar son derece önemlidir"
Japonya’nın Tayvan konusundaki temel pozisyonunun 1972 tarihli "Japonya-Çin Ortak Bildirisi"nden bu yana değişmediğini hatırlatan Yamazaki, "Tayvan Boğazı’ndaki barış ve istikrar, yalnızca Japonya için değil, tüm uluslararası toplumun istikrarı için son derece önemlidir. Tayvan’a ilişkin meselelerin diyalog yoluyla barışçıl şekilde çözülmesi gerektiği yönündeki tutumumuzu bir kez daha yineliyoruz" ifadelerini kullandı.
Japonya’dan Çin’e misilleme tepkisi
Çin’in, yaşanan krizi bahane göstererek, deniz ürünleri ithalatını askıya alma ve halklar arası etkileşimi kısıtlama gibi konuyla alakası olmayan tedbirlere başvurduğunu hatırlatan Yamazaki, "Çin, Japonya ile siyasi diyaloğa karşı olumsuz bir tutum sergilemektedir" eleştirisinde bulundu.
Diğer ülkelerin beyanlarına ve politikalarına karşı zorlayıcı tedbirlere yönelmenin "Uluslararası toplumun karşı çıkması gereken bir yaklaşım" olduğunun altını çizen Yamazaki, "Japonya, mevcut sorunların ve zorlukların, onları azaltmaya ve karşılıklı anlayış ile iş birliğini geliştirmeye yönelik çabaları daha da gerekli kıldığına inanmaktadır. Japonya, meselelere sakin bir şekilde diyalog yoluyla yanıt vermeyi sürdürecektir" dedi.
"Uluslararası hukuka bağlılığı sürdüreceğiz"
Japonya’nın Asya, Orta Doğu, Afrika ve Latin Amerika’daki sorunlar da dahil olmak üzere BM tarafından ele alınan uluslararası sorunların çözümüne aktif olarak katkı sağladığını hatırlatan Yamazaki, "Japonya, BM’nin sorumluluk sahibi bir üyesi olarak uluslararası hukuka bağlı kalma yoluyla uluslararası barışa, istikrara ve refaha katkıda bulunma yönündeki sarsılmaz taahhüdünü yeniden teyit etmektedir" ifadelerini kullandı. Yamazaki, Çin’in BM Daimi Temsilcisi Fu Cong tarafından gönderilen mektuba yanıt olarak kaleme alınan mektubunun, resmi bir belge olarak BM üyesi devletlerin dikkatine sunulmasını talep etti.
Takaichi’nin Tayvan konusundaki sözleri tartışmalara yol açmıştı
Japonya Başbakanı Sanae Takaichi Tayvan Boğazı’na yönelik muhtemel bir askeri müdahalenin ülkesinin "varlığına yönelik tehdit" olarak görülebileceğini ifade etmiş, Japonya yasalarının böyle bir tehdit durumunda Japonya Öz Savunma Kuvvetleri’ne (SDF) müdahale yetkisi tanıması, Tayvan’a yönelik muhtemel bir Çin saldırısına Japonya’nın askeri yanıt verebileceği şeklinde yorumlanmıştı.
Çin sert tepki göstermişti
Takaichi’ye sözlerini geri alma çağrısında bulunan Çin yönetimi, Japonya’nın Tayvan meselesine muhtemel bir askeri müdahalesinin güç ile karşılık bulacağı uyarısını yapmıştı. Çin, gelişmelerin ardından Japonya’ya seyahat ya da eğitim amacıyla gitmeyi düşünen vatandaşlarına kararlarını gözden geçirme uyarısında bulunmuştu. Çin’in ayrıca Japonya’dan yapılan deniz ürünleri ithalatını askıya alma kararı aldığı ve bunu resmi kanallar aracılığıyla Tokyo yönetimine ilettiği kamuoyuna yansımıştı.
Çin konuyu BM gündemine taşımıştı
Çin’in BM Daimi Temsilcisi Fu Cong, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’e bir mektup göndererek, Pekin yönetiminin yaşanan kriz hakkındaki tutumunu açıklamıştı. Mektubunda Takaichi’nin imasını "provokatif" olarak niteleyen Fu, Japonya’nın 1945’teki yenilgisinden bu yana ilk kez bir Japon liderin "Tayvan krizi Japonya krizidir" söylemini dile getirdiğine ve bunu kolektif meşru müdafaa hakkının kullanımına bağladığına dikkat çekmişti. Takaichi’nin ifadelerinin Çin’e karşı üstü kapalı askeri tehdit içerdiğinin ve bu durumun Çin’in temel çıkarlarına meydan okuma niteliği taşıdığının altını çizen Fu, bu açıklamaların "son derece yanlış ve tehlikeli" olduğunu ifade etmişti. Tayvan’ın Çin’in ayrılmaz bir parçası olduğunu yineleyen Fu, Tayvan meselesinin nasıl çözüleceğinin Çin’in iç işi olduğunu belirtmişti. Japonya’nın bu meseleye muhtemel askeri müdahale girişiminin Çin’e "saldırı" anlamına geleceğini vurgulayan Fu, böyle bir durumda Çin’in BM Şartı ve kendi yasaları çerçevesinde meşru müdafaa hakkını kesin bir şekilde kullanarak egemenliğini ve toprak bütünlüğünü savunacağını aktarmıştı. Mektubun, BM Genel Kurulu’na gönderilen resmî bir belge olarak tüm BM üyesi devletlere iletileceği belirtilmişti.