
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi (KBB), Kılavuz Gençlik projesi kapsamında eğitim desteğini Derince’de yenilenen Akademi Lise binasıyla sürdürmeye devam ediyor. 2018 yılında hizmete açılan Derince Yunus Emre Akademi Lise, artan öğrenci sayısı ve eğitim ihtiyacı doğrultusunda Yenikent Mahallesi Nursel Sokak’taki yeni binasına taşındı. Üç katlı ve 1600 metrekare kapalı alana sahip merkezde, lise öğrencileri ile 21 yaş altı mezunlara yönelik ders destekleri, rehberlik hizmetleri ve çeşitli atölye çalışmaları yürütülüyor. Merkezde 35 personel görev yaparken, bin 21 öğrenci aktif olarak eğitim alıyor. Yeni binada 6 derslik, 3 atölye, kütüphane, spor salonu, rehberlik odaları ve teknoloji atölyesi yer alıyor. Akademik eğitimin yanı sıra sosyal ve kültürel etkinliklerle öğrencilerin çok yönlü gelişiminin desteklenmesi hedefleniyor.
“DÜNYA ÇOK HIZLI BİR YERE DOĞRU GİDİYOR”
Derince Yunus Emre Akademi Lise yeni binasının tanıtım töreninde konuşan Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, “Bizim zamanımızda bilgisayarlar yeni yeni hayatımıza giriyordu. Daha çok daktilo gibi kullanıyorduk, basit bilgi işlem yapıyorduk. Bugün ise o bilgisayarlar cebimize girdi. Cep telefonları bambaşka cihazlar hâline geldi ama asıl büyük değişim arka planda yaşanıyor. Artık diller değil, algoritmalar konuşuyor. Teknolojiyle birlikte iletişim biçimi de tamamen değişti. Mesela kulağınıza bir kulaklık takıyorsunuz, Çince konuşan birini dinliyorsunuz ve anında Türkçe duyuyorsunuz. Bu gidişle tercümanlık gibi bazı alanlar öğrenci bile bulamayacak. Dünya çok hızlı bir yere doğru gidiyor.
“DİJİTAL ORTAMDA BÜYÜK TEHLİKELER DE VAR”
Eskiden filmli fotoğraf makineleri vardı, vesikalık fotoğraf kabinlerine girerdik. Bugün cep telefonuyla fotoğraf çekiyorsunuz, belge hazırlıyorsunuz, her şeyi yapıyorsunuz. Tıptan güvenliğe kadar sınırlar ortadan kalktı. Amerika’da çekilen bir MR filmi Hindistan’dan, Çin’den okunabiliyor. Güvenlik kameraları dünyanın öbür ucundan izlenebiliyor, çağrı merkezleri binlerce kilometre öteden hizmet verebiliyor. Dünya gerçekten çok küçüldü ama bu dünya sadece fırsatlar getirmiyor, ciddi riskler de getiriyor. Özellikle çocuklarımız ve gençlerimiz için dijital ortamda büyük tehlikeler var. Dijital oyunlar, çevrim içi platformlar üzerinden yanlış yönlendirmeler yapılabiliyor. Bu yüzden bu sürece çok bilinçli yaklaşmak zorundayız.
“TEKNOLOJİ İLE DEĞERLER ARASINDA DENGE KURMAK GEREKLİ”
Benim en çok üzerinde durduğum konu şu: Teknolojiyle değerler arasında denge kurmak. Gençlerimiz dünyaya açık olsun ama köklerinden de kopmasın. Bir ayağımız kendi değerlerimize basacak, diğer ayağımızla dünyayı kuşatacağız. Biz teknoloji üreten, yazılım geliştiren, bilimde ve keşifte söz sahibi bir gençlik istiyoruz. Cep telefonunu sadece kullanan değil, onu icat eden akıl bizim çocuklarımız olsun istiyoruz. Aşıyı onlar bulsun, uzaya gidilecekse onlar gitsin, yeni keşifleri bizim gençlerimiz yapsın. Türkiye Cumhuriyeti Devleti ancak böyle ayakta kalır, ancak böyle güçlenir” ifadelerini kullandı.