Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "Ocak ayı enflasyon rakamıyla birlikte enflasyonda 20’li rakamları göreceğiz"

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "İnşallah bu yılı 30 civarında bir enflasyonla kapatacağız

Haber Giriş Tarihi:
Haber Güncellenme Tarihi:

Ocak ayı enflasyon rakamıyla birlikte enflasyonda 20’li rakamları göreceğiz" dedi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, ticari ilişkilerde dürüstlük ve güvenilirlik, meslek ahlakına saygı, hak ve hukuka riayet gibi tutumların yanı sıra tüketici güveni ve memnuniyetini gözetme, piyasa fiyatlarına kıyasla uygun maliyetlerle hizmet verme yönünde çaba gösteren esnaf ve sanatkarlara ‘Ahi Esnaf Beratı’ takdim edilecek olan ‘Türkiye Ahilik Buluşması Ahi Esnaf Beratı Takdim Töreni’ne katıldı.

Burada konuşan Yılmaz, ahilik anlayışının bu topraklarda emeğin, ticaretin ve insan ilişkilerinin hangi ahlaki zeminde yürümesi gerektiğini tarif eden köklü bir anlayış olduğunu ifade ederek, Ahi Evran-ı Veli’nin öncülüğünde şekillenen bu geleneğin, alın terine saygıyı, helal kazancı ve paylaşmayı esas alan bir esnaf kültürünü asırlar boyunca yaşattığının altını çizdi.

Ahilik anlayışının Anadolu’nun sosyal ve ekonomik hayatında dengeyi besleyen bir yapı oluşturduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, "Ahiliğin ortaya koyduğu kadim değerler; bugün de hem ülkemiz için hem de insanlık için son derece kıymetlidir. Dijitalleşme, yeşil dönüşüm ve küresel rekabet çağında ticaret hayatımıza yol gösteren bir ahlaki referanslarımız bu kültürden beslenmektedir" ifadelerini kullandı.

Yılmaz, Ahiliğin günümüz temsilcileri olan esnaf ve sanatkârların bugün 2 milyon 275 bine ulaşan sayıyla Türkiye’nin ekonomik, sosyal ve kültürel hayatında önemli bir yer tutmaya devam ettiğini kaydetti.

"Esnafımıza desteklerle ilgili ödeneği 2026 yılı bütçemize koyduk"

Kurtuluş Savaşı’ndan doğal afetlere, ekonomik dalgalanmalardan toplumsal dayanışma gerektiren her süreçte esnafın her daim devletine ve milletine olan bağlılığı fiilen gösterdiğini kaydeden Yılmaz, "Diğer taraftan devletimiz de hiçbir dönemde esnafını yalnız bırakmamış; destek mekanizmaları, teşvikler, krediler ve düzenleyici adımlarla esnafımızın ayakta kalmasını ve güçlenmesini esas alan bir yaklaşımı benimsemiştir. 2026 yılı bütçemizde de aynı anlayışla hareket ettik. Geçenlerde bütçemiz Meclisimizden geçti. Yine esnafımıza desteklerle ilgili ödeneği bütçemize koyduk. Hayırlı, bereketli olsun" ifadelerini kullandı.

"Dünyadaki şartları dikkate almadan Türkiye ekonomisine yapılacak yorumlar hakkaniyetli değil"

Tüm dünyada belirsizliklerin yükseldiği ve risklerin arttığı bir dönemden geçildiğini dile getiren Yılmaz, "Pandemi sonrası dünya hala kendine gelebilmiş değil. Pandemi öncesindeki dünya ekonomisini 100 birim kabul ederseniz, bugün dünya ekonomisi 115 birime gelmiş durumda. 2020-2024’ü kastettiğim aynı dönemde bu 5 yıllık süreçte Türkiye ekonomisi 100 birimken, 130 birimi geçmiş durumda. Bu öyle kolay bir iş değil. Dünyadaki şartları dikkate almadan Türkiye ekonomisine ilişkin yapılacak yorumların hakkaniyetli olmadığını ifade etmek istiyorum" dedi.

"O eski ‘liberal’, ‘serbest’ dedikleri dünya artık yok, giderek zayıflıyor"

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Çin arasındaki ekonomik rekabete de vurgu yapan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, "Tarife savaşları yaşanıyor, geçmişte hiç görmediğimiz birtakım uygulamalar, politikalar gündeme geliyor. Uluslararası kurallar, kurumlar zayıflıyor. Bunun yerine her ülkenin kendi başına aldığı kararlar daha fazla ön plana çıkmaya başladı. O eski ‘liberal’, ‘serbest’ dedikleri dünya artık yok, giderek zayıflıyor. Bunun yerini komşularla ilişkiler, bölgesel entegrasyonlar, ülkelerin kendi güçlerine dayalı izlediği politikalar alıyor. Dolayısıyla bu yeni ortama biz de esnafımızla birlikte tüm 86 milyon olarak hazır olmak durumundayız. Birliğimizi, beraberliğimizi ve gücümüzü pekiştirerek bu zor dönemde milletimizi, devletimizi üst noktalara taşımak zorundayız" değerlendirmesinde bulundu.

Ticaret savaşlarının yanı sıra Türkiye’nin hem güneyinde hem de kuzeyinde fiili savaşların yaşandığını söyleyen Yılmaz, dünyada ‘ben güçlüysem istediğim her şeyi yaparım’ anlayışının yaygınlaştığını, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde en güçlü şekilde zalimin karşısında, mazlumun yanında yer aldıklarını sözlerine ekledi.

"Bu yıl ekonomimiz en az yüzde 3,3 büyüme kaydedecek"

Yılmaz, savaşların yaşandığı bir dönemin yanı sıra aynı dönemde tarihin en büyük afetinin yaşandığını ifade ederek, "14 milyon nüfusumuzu etkilemiş bir deprem, dile kolay. Son 3 yılda sadece deprem bölgesinin ihyası ve inşası için harcadığımız para 90 milyar dolar. En güçlü dediğimiz ekonomileri bile sarsacak rakam ama çok şükür Türkiye, dünyadaki belirsizlikler, istikrarsızlıklar ve savaşların içinde adeta bir istikrar adası. Bunun kıymetini bilmemiz lazım. Huzur, güven ve istikrar içerisinde yolumuza, büyümeye devam ediyoruz. Sanayimiz, tarımımız, esnafımız, çiftçimiz gelişmeye devam ediyor. Bu sene belki tarımda şanssız bir dönem yaşadık. Aynı yıl içinde hem don oldu hem de kuraklık yaşadık. Bunun da getirdiği zorluklar var ama bütün bunlara rağmen bu yıl ekonomimiz en az yüzde 3,3 büyüme kaydedecek. İlk 9 ayda yüzde 3,7’lik bir büyümemiz oldu. İstihdamımız artmaya devam ediyor" açıklamasında bulundu.

"Ocak ayı enflasyon rakamıyla birlikte enflasyonda 20’li rakamları göreceğiz"

Yıl sonu itibarıyla yapılan uluslararası tahminlere göre Türkiye’nin nominal dolar bazında 16’ncı büyük ekonomisi olacağını dile getiren Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti:

"Satın alma gücü denen bir hesap var, ona göre ise dünyanın 11’inci büyük ekonomisi olacağız. Kim ne derse desin Türkiye, güçlü bir şekilde yoluna devam ediyor. Bu sıkıntılarımızın, sorunlarımızın olmadığı anlamına gelmiyor. Dünyada sıkıntısız, sorunsuz ülke var mı? Bunlarla da güçlü bir şekilde mücadele ediyoruz. En önemli sorunumuz enflasyon, enflasyon da hükümetimiz tarafından önceliklendirilmiş durumda. Şu anda Orta Vadeli Programımızın ana eksenini enflasyonla mücadele oluşturuyor. Bu konuda da epeyce bir mesafe aldığımızı rahatlıkla söyleyebilirim. Geçen yıl mayıs ayında yüzde 75 buçuğa kadar yükselerek zirveyi görmüştü. O tarihten bugünlere geldiğimizde şu anda yüzde 31 civarında. Enflasyon oranında 44 puandan fazla düşüş oldu. Temel mallarda enflasyon yüzde 20’nin altına düştü ama bu hizmetler, kira gibi hususlar biraz daha inatçı kalemler ama onları da kırıyoruz, onlarda da düşüş seyri başladı. İnşallah bu yılı 30 civarında bir enflasyonla kapatacağız. Ocak ayı enflasyon rakamıyla birlikte enflasyonda 20’li rakamları göreceğiz. Gelecek yılın sonunda hedefimiz yüzde 20’nin altı, 2027’de ise tekrar tek haneli rakamlara ulaşmak. Buna göre yol haritamızı ulaştırmış durumdayız."

Vatandaşı aldatan politikalarla hiçbir yere varılamayacağına, ancak gerçekçi politikalarla bir ülkenin istenilen yerlere taşınabileceğine dikkati çeken Yılmaz, enflasyonla eriyip giden bir kazanç sağlamanın yerine enflasyonun düştüğü bir ortamda kalıcı sosyal refah sağlamayı amaçladıklarını kaydetti.