Genç anne, tedavisi süren bebeğine ağlayarak sarılırken, yaklaşık 4,5 saatlik ameliyatı ekibiyle gerçekleştiren Çocuk Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. A. Can Vuran, "Çocuğun transferini uçak ambulansla yapabildik. Bu bebekler süreç içerisinde ameliyat olmazsa oksijen dengesizliği bir de beraberinde kalple alakalı süregelen güçsüzlük nedeniyle maalesef kaybedilirler. 23’üncü gününde ameliyatını gerçekleştirdik, yaklaşık 70 dakika civarı kalbi durduruldu. Ameliyatı başarılı geçti, kalple alakalı sorunları ortadan kalktı sayılır. Bütün bebek bekleyen ailelerden talebimiz; hamilelik sürecinde iyi bir takip" dedi.
Suriye’de yaşayan 21 yaşındaki Beyan Halid Suveyd, üçüncü çocuğu Hamit el Salih’i Hama kentinde ağustos ayında kucağına aldı. Doğuştan kalp damarlarının ters olduğu ciddi bir kalp anomalisi olarak ifade edilen büyük arter transpozisyonu (TGA) tanılı minik bebek Suriye’den Hatay İskenderun’a getirildi. Burada yapılan incelemeler sonrası solunum cihazına bağlı olarak Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne 26 Ağustos’ta nakledildi. Bin 900 gramlık Hamit bebek, 27 Ağustos’ta 23 günlükken Çocuk Kalp ve Damar Cerrahisi Kliniği İdari Sorumlusu Prof. Dr. A. Can Vuran ve ekibi tarafından acil olarak ameliyata alındı. Yaklaşık 70 dakika kalbi durdurulan bebeğin açık olarak yapılan ameliyatı başarıyla gerçekleştirilirken hem aile hem de ekip büyük mutluluk yaşadı.
Annesi gözyaşlarıyla bebeğine sarıldı
Yenidoğan servisinde tedavisi devam eden minik bebeği ziyaret eden annesi ağlayarak bebeğinin ellerini öptü, kokusunu içine çekerek taburcu olacağı günü beklediğini söyledi. Prof. Dr. A. Can Vuran ve Yenidoğan Uzmanı Doç. Dr. Funda Yavanoğlu Atay da yaklaşık 2 aydır tedavisi süren bebeğin geçirdiği operasyon ve tedavi sürecine ilişkin bilgi verdi. Uzmanlar, gebelik sürecinde takibin önemine, erken tanının hayati rolüne dikkat çekerek ailelere uyarılarda bulundu.
21 yaşındaki Beyan Halid Suveyd, Hama’da bebeğinin tedavisi için olumlu yanıt alamadığını ve Türkiye’ye nakledildiğini söylerken bebeğin başarılı bir tedavi gerçekleştirilmesinden duyduğu memnuniyeti ifade etti. Bebeğinin tedavisinde, bakımında emeği geçen herkese teşekkür eden genç anne, hasta olan tüm bebeklerin sağlığına kavuşması temennisinde bulundu.
"Ameliyat olmazsa maalesef kaybedilirler"
Bebeğin geliş sürecine ilişkin bilgi veren Prof. Dr. A. Can Vuran, "112’nin çok ciddi, aktif, yoğun çalışan bir nakil hizmeti var. Bebek ciddi bir organizasyonla öncesinde Suriye’den Hatay’a transfer edildi. Sonrasında çocuğun transferini uçak ambulansla buraya yapabildik. Bu tip bebekler ilk defa gelmiyorlar, bu tabloyu düzenlemek açısından biz de süreç içerisinde bir tecrübe sahibi olduk. EKO bulguları açısından tanısı iletilmişti, direkt ameliyat olması amaçlı aldık çünkü bu transfer süreçleri, çocuğun Suriye’de tanı almasının gecikmesi ve bir enfeksiyon tedavisi nedeniyle zaten gecikmiş bir durumdaydı. Bu hasta grubu konjental kalp hastalıkları içerisinde, ameliyat olacak doğumsal kalp hastalıkları arasında yüzde 5 ila 10 civarında bir yer tutar. Büyük arter transpozisyonu denen bir hastalığa sahip sadeleştirmeye çalışırsak; kalpten çıkan büyük damarların ters olduğu ve koroner damarlarının da kirli kanın çıktığı kalp bölmesinden kaynak aldığı bir hastalıktır. Bu bebekler süreç içerisinde ameliyat olmazsa oksijen dengesizliği, düşüklüğü bir de beraberinde kalple alakalı süregelen güçsüzlük nedeniyle bir süreç içinde maalesef kaybedilirler" şeklinde konuştu.
"Yaklaşık 70 dakika civarı kalbi durduruldu"
Hastalık ve gerçekleştirilen operasyona yönelik konuşan Prof. Dr. Vuran, sözlerine şöyle devam etti:
"Standart literatürde 2 hafta içerisinde bu bebeklerin ameliyat gereksinimi ortaya konmuştur. Bebek bize geldiğinde 22 gün civarındaydı, ertesi gün hazırlıkları tamamlayıp 23’üncü gününde ameliyatını gerçekleştirdik. Açık bir kalp ameliyatı, bu tip hastalıkların tedavisinde kalp akciğer makinesi vasıtasıyla vücut dışı dolaşım uygulanması gerekir. Hastalığın tipine, çocuğun kilosuna, mevcut durumun kompleksliğine göre değişkenlik göstermekle beraber bu bebekte yaklaşık 70 dakika civarı kalbi durduruldu. Yaklaşık 2 saat bir süreçte de vücut dışı dolaşım kalp akciğer makinesine bağlı kalmak durumunda kaldı. Ameliyat da 4-4,5 saat kadar sürmüştür. Ameliyatı başarılı geçti, kalple alakalı sorunları ortadan kalktı sayılır, akciğerleriyle alakalı hem prematüre doğum hem de geçirmiş olduğu enfeksiyon dolayısıyla hala uzun bir tedavi ve gelişim dönemine ihtiyaç var. Bu ameliyatlardan sonra tamamen normal bir yaşam sürmek mümkün olabilir, ilave olarak kan sulandırıcı ilaç kullanmaları gerekiyor. İlave ameliyat ihtiyacı olan çocuk sayısı oldukça azaldı. Bu hastalığın dışında doğumdan hemen sonra girişim yapılması gereken bebekler de olabiliyor. Bunların anne karnında tespit edilmesi, gerekirse müdahale edilebileceği sağlık kurumuna annesinin karnında gönderilmesi çok önemli çünkü doğum olduktan sonra ciddi bir sorun varsa bazen bunun transportu çok olumsuz sonuçlara yol açabiliyor. Bütün bebek bekleyen insanlardan talebimiz; hamilelik sürecinde iyi bir takip, beslenmelerine dikkat etmeleri."
"Çok ciddi gelip annelerinin kucaklarında gitmeleri hiçbir şekilde paha biçilemez"
"Bebek dış merkezden entübe bir şekilde geldi" diyerek sözlerine başlayan Doç. Dr. Funda Yavanoğlu Atay, "Genel durumu geldiğinde çok iyi değildi, ertesi gün de cerrahlarımız tarafından operasyona alındı. Yaklaşık 6 gün boyunca kardiyovasküler cerrahi yoğun bakımında kaldı. Şu anda sadece dışarıdan ek oksijen ihtiyacı var, ciddi akciğer enfeksiyonu geçirdi, ona bağlı antibiyotik tedavisinin tamamlanmasını bekliyor. Annesi tarafından beslenir hale geldikten, oksijen desteğini de kestikten sonra inşallah bebeğimizi evine gönderebileceğiz. Hastaların çok ciddi bir şekilde bize gelip annelerinin kucaklarında gitmesi zaten bu mesleği yapış nedenlerimizden bir tanesi, inanılmaz mutluluk verici, mesleğimizin en güzel yanı bu; hiçbir şekilde paha biçilemez. Gebeliklerin sağlık profesyonelleri tarafından takip edilmesi çok önemli ve doğumlarının da mutlaka sağlık profesyonelleri eşliğinde hastanede yapılması gerekiyor. Büyüme, gelişmesi, ileriki dönemdeki nörolojik durumları erken dönemde tanı ve tedavi çok etkiliyor" dedi.