Doç. Dr. Oğuzhan Öztürk, bazı bitki çaylarının içine ilaç karıştırıldığını belirterek bu tarz bitkisel ürünlerin güvenli yerlerden alınması gerektiği uyarısında bulundu.
Son yıllarda çeşitli amaçlarla kullanımı giderek artan bitki çayları, fayda sağladığı gibi olumsuz yan etkilere de neden olabiliyor. Bağışıklığı desteklemek, zayıflamak, cinsel gücü artırmak gibi nedenlerle kullanılan bitki çaylarının etkisinin kişiden kişiye farklılık gösterdiği konusunda uyarılarda bulunan Biruni Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Gastroenteroloji bölümünden Doç. Dr. Oğuzhan Öztürk, önemli bilgiler verdi.
"Bitki çayları ne kadar faydalı bunun değerlendirilmesi önemli. Bitki çayları kimi zaman bağışıklık desteği kimi zaman zayıflama için kimi zaman da ağrılarımız için kullandığımız destekleyici besin maddeleridir. Ancak bunlar herkeste farklı etkilere neden olabilir" diyen Öztürk, her bitkinin herkes için faydalı olmadığını belirtti.
"Bitki çayı tüketimine bağlı karaciğer toksisitesi 3 kat arttı"
Doç. Dr. Öztürk, "ABD’de yapılmış bir çalışmada bitki çaylarının kullanımının giderek yaygınlaştığı ve bunlara bağlı karaciğer toksisitesinin 3 kat kadar arttığı tespit edilmiş. Dolayısıyla bu bitki çaylarının ve türevlerinin kullanımı kişiye özel olmalı. Size faydalı olan bitki diğer bir kişi için zararlı olabilir. O yüzden herkes birbirine tavsiye etmemeli. Dozu da önemli. Vücudun tolerasyonuna, hazırlanan paketin içeriğindeki konsantrasyonuna göre bunlar değişir. İnsanlar daha çok içersem daha fazla fayda görürüm düşüncesiyle daha fazla tüketebiliyor. Böyle olunca faydalı olan dozdan zararlı doza ilerlemiş olabiliyor. Bu standart ilaçlarda da böyledir. Faydalı dozu aşarsanız zarar görmeye başlarsınız bundan kaynaklı toksisiteler görülebilir" dedi.
"Fayda göstermiyorsa tüketmeyi bırakın"
Bitki çaylarının yanlış tüketiminin toksik nedenlerle bağışıklık sistemini alarma geçirerek karaciğere saldırmaya başladığını belirten Doç. Dr. Öztürk, hızla meydana gelen karaciğer hasarı sonucu vakaların karaciğer nakline kadar gidebildiğini ifade etti. Özellikle zayıflamak için kullanılan bitki çaylarının sanıldığının aksine zayıflama konusunda çok da etkili olmadığını ifade eden Öztürk, "Faydalı olmayan bir çayı sürekli tüketmek çok da gerekli değil. Daha çok tıbbi yöntemlerle bu soruna çözüm aramak gerekiyor. Hastalarımıza bitki çayları kullanın diye bir öneri sunmuyoruz" dedi.
"Her doz, herkeste aynı etkiyi göstermez"
"Bitki çayları düşük dozlarda, sık sık olmamak kaydıyla bağışıklık desteği için bitkisel destek olarak kullanılabilir" diyen Öztürk, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bunları zaman zaman tüketmek sorun olmaz ama sık kullanımında sorunlar olabiliyor. Bunun dozunu veya miktarını bilmek mümkün değil. Bir ilaç olmadığı için belli bir dozlama yok. Kimi insana tek bir dozu bile toksik etki oluşturabiliyorken kimi insanın metabolizmasına bağlı olarak onun 3 katını alsa bile zarar vermeyebilir."
"Denetlenen, güvenilir yerlerden satın alınmalı"
Sağlıklı ve denetimli şartlarda üretilen bitki çaylarının tüketilmesinin önemine dikkat çeken Doç. Dr. Oğuzhan Öztürk, "Sağlık Bakanlığı’nın yaptığı denetimlerde bitki çayları veya bağışıklık destekleyici ürünlerin birçoğunun içerisinde ilaç kalıntılarına da rastlanmış. Ağrı kesici, zayıflama veya cinsel güç amaçlı kullanılan bitkisel kaynaklı maddelerde ilaca dair kalıntılar tespit edilmiş. Dolayısıyla bitkisel takviyelerin denetimi konusunda eksiklikler mevcut. Sağlıklı ve denetimli şartlarda üretilirse bir sorun oluşturmaz. Ancak merdiven altı diye tabir edilen yerlerde oluşturulan her şeyde dozlama noktasında tutarsızlıklar olacaktır. Sağlıklı şartlarda üretilmediği için yan ürünlerden de zarar görülebilir" diye konuştu.
Bitki çayı tüketirken bu üç noktaya dikkat
Bitki çaylarının tüketimi konusunda dikkat edilmesi gereken noktalara vurgu yapan Öztürk şu üç maddeyi sıraladı:
"Birincisi; bitki çaylarını güvenilir yerlerden tüketmelerini öneririm,
İkincisi; ilk başta az miktarda kullanarak, bir soruna neden olmazsa tüketime devam etmelerini öneririm. Çünkü dozu da önemli, kontrollü bir şekilde kullanmaları gerekir,
Üçüncü olarak da fayda görmediklerini hissettiklerinde uzatmadan kullanmayı bırakmalarını öneririm."