
Kongreye, Katar, Malezya, Kosova ve Sudan’ın aralarında olduğu 12 ülkeden temsilci katıldı. İslam ülkeleri arasındaki birliğin önemine vurgu yapan ASSAM Başkan Yardımcısı Ali Coşar, "Artık bıçak kemiğe dayandı. Köprüden önce son çıkıştayız" dedi.
ASSAM tarafından düzenlenen "Avrupa ve Orta Asya İslam Devletleri Bölgesi Krizlerine Çözüm Arayışı Kongresi" İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi’nde gerçekleştirildi. Kongreye, Türkiye’nin yanı sıra Katar, Malezya, Kosova ve Sudan’ın da aralarında olduğu 12 ülkeden gelen temsilciler ve dinleyiciler katıldı. Kongrede, Filistin ve Doğu Türkistan’da yaşananlar, kimlik ve sınır anlaşmazlıkları tartışıldı. Öte yandan Kıbrıs ve Balkanlar’daki dini, siyasi ve etnik sorunlara yönelik çözüm arayışları ele alınırken, İslam ülkeleri arasındaki birlik sağlanması konusu özellikle vurgulandı.
"Artık bıçak kemiğe dayandı"
Kongre hakkında bilgi veren ASSAM Genel Sekreteri ve Başkan Yardımcısı Ali Coşar, "ASSAM, ASDER derneğimiz içerisinde 2011 yılında ilk kez Adnan Tanrıverdi paşamız tarafından ortaya konarak, ASDER içerisinde 2 yıl gibi bir süreçte gelişen fikirler müstakil bir oluşum olarak faaliyetine devam etmesi gerektiğinden dolayı 2013 yılında bir dernek olarak yer almıştır. 2013’ten bu yana Afrika İslam Birliği kongreleri şekliyle devam etmekte. İlk kongresini 2017 yılında yapmış ve 2019 yılına kadar uygulamalarını fiili olarak gerçekleştirmiştir. Pandemi sürecinde de online olarak devam etmiştir. O tarihten bugüne 9’uncu kongremizi devam ettiriyoruz. 2024’ten itibaren her yıl bir konuda dünyanın muhtelif yerlerindeki krizlere nasıl çözüm bulunabilir, bunun arayışı ile ilgili çalışmalar yapıyoruz. Bu seneki çalışmamızda Avrupa’daki İslam ülkeleriyle beraber Doğu Türkistan, Asya bölgesini inceleyecek bir kongre oldu. Bu seneki kongrenin şöyle bir özelliği var. Akademik nosyona sahip çok sayıda rektörümüz ve bilim insanlarımız iştirak ederek konuyla alakalı çözümleri sundular. Benim de yapmış olduğum sunumda İslam aleminin artık eskiyle övünmeleri bırakıp artık eyleme geçme zamanı olduğu ve artık bıçağın kemiğe dayandığı, köprüden önceki son çıkışta olduğumuz üzerine bir sunumum oldu. Sadece bildirilerin icra edildiği bir kongre değil aynı zamanda bir manifesto kapsamında ifade edilen bir kongre oldu. Buradaki katılımcıların hepsi artık eyleme geçme zamanının geldiğini ifade ederek, ortak ekonomik sistem, ortak bir eğitim sistemi ve bir ülkeler topluluğu oluşması gerektiğine ilişkin beyanda bulundular. Bunun ötesinde bir ortak savunma sistemi hayata geçmeli. Gazze’deki, Sudan’daki kanın durdurulabilmesi için İsrail’in karşısına ne az ona denk bir güçle karşısına çıkılması gerektiğini vurguladılar" dedi.
"Çin, Batı’daki emperyalistlerden aşağı değil"
Coşar, sözlerinin devamında Çin’in bölgedeki rolüne değinerek, "Çin, Batı’daki emperyalistlerden aşağı değil. Onun da kendine has sessiz bir emperyalizmi var. Doğu Türkistan’ın topraklarında yıllardır kanlı işgaller gerçekleştiriyor. Oradaki soydaşlarımızın yaşam alanını tamamen ortadan kaldıracak sinsi tedbirler alıyor. Uygur ailelerini dejenere ederek, ailelerin içerisinde zorunlu olarak Çinli insanlar sokarak aile hayatını ortadan kaldırmakla alakalı faaliyetleri var. Çin, çok sıkı bir kontrol ile dünyanın bunlardan haber almasını engelliyorlar" diye konuştu.
"Dünyadaki 45 kriz bölgesinin yaklaşık 25’i İslam ülkesi"
ASSAM Başkanvekili Nejat Özden ise İslam birliği vurgusu yaparak "İslam dünyasının kendisine yeni bir konum oluşturması gerekiyor. Bu da İslam birliğidir. Ortak bir ortam ile ortak bir hareket etme ihtiyacı söz konusudur. Dünyadaki 45 kriz bölgesinde yaklaşık 25’i İslam coğrafyasında meydana gelen krizlerdir. Dolayısıyla, İslam birliğinin muhakkak gerçekleşmesi gerekiyor. Bu gerçekleştiği takdirde hem İslam dünyası kendi dinamikleriyle adaletin ve refahın gerçekleşmesini sağlayacak. Hem de İslam dünyası olarak daha refah ve huzurlu günler bizi bekliyor olacak. Aksi takdirde, İslam dünyası mecburen kendi içindeki sorunlarla boğuşan ve bunları aşamayan bir konumda olacak. Bu kongrelerin amacı, İslam dünyasındaki bu dağınıklığın doğurduğu sonuçların doğru bir şekilde analiz edilmesi ve bundan çıkışın İslam birliği olduğunun kuvvetli bir şekilde işlenmesi" şeklinde konuştu.