
Medipol Mega Üniversite Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Esin Korkut, genellikle ağrısız gelişen ancak hayati risk taşıyan bu kanamalara karşı uyardı.
İç kanama şüphesiyle hastaneye kaldırılan oyuncu Murat Cemcir’in yaşadığı süreç, gözleri divertikül hastalığına çevirdi. Konuya ilişkin önemli bilgiler paylaşan Prof. Dr. Esin Korkut, "Divertikül kanaması, kalın bağırsak duvarında oluşan küçük cep şeklindeki çıkıntıların (divertikül) damarlarında meydana gelen yırtılma veya zedelenmedir. Genellikle ani gelişir ve ağrısız bir bağırsak kanaması olarak kendini gösterir" dedi.
Çoğu zaman belirti göstermiyor
Divertiküllerin özellikle kalın bağırsakta, küçük baloncuklar şeklinde ortaya çıktığını belirten Prof. Dr. Korkut, "Divertiküller yaşla birlikte özellikle 50 yaş üstü, yoğun kabızlık sorunu olan hastalarda görülüyor. Çoğu zaman herhangi bir şikâyet oluşturmadan kolonoskopide tesadüfen tespit ediliyor. Ancak komplikasyonlar ortaya çıktığında ciddi ağrı ve yoğun kanamaya yol açabiliyor" diye konuştu.
Çarpıntı ve halsizliğe dikkat
Divertiküler kanamaların genellikle parlak taze kan şeklinde ortaya çıktığını ve hemoroid kanamalarından ayırt edilmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Korkut, "Hastalar genellikle çarpıntı, halsizlik ve genel durum düşkünlüğü ile acil servislere başvuruyor. Tanı için kolonoskopi ya da kolonoskopiyle tanı koyamadığımız vakalarda tomografi ve BT anjiyografi uygulanıyor ve aynı seansta tedavi edilebiliyor" ifadelerini kullandı.
Adım adım tedavi yöntemleri
Özellikle ileri yaşta, kabızlık sorunu yaşayan ve ek hastalıkları olan, kan sulandırıcı kullanan hastaların risk altında olduğunu belirten Prof. Korkut, "Divertikülleri tesadüfen veya komplikasyon sonrası tespit edilen hastalarda lif tüketimini artırmak, bol sıvı almak, günlük egzersiz yapmak, sigara ve obeziteye dikkat etmek büyük önem taşıyor. Kan sulandırıcı kullanımı varsa mutlaka hekim kontrolünde alternatif seçenekler değerlendirilmeli" dedi. Divertiküler kanamaların basit kanamalar olmadığını, hayatı tehdit edebileceğini ifade eden Prof. Korkut, "Yüzde 80 oranında kanama kendi kendine durabiliyor. Gerekli durumlarda kolonoskopik girişimler veya nadiren cerrahi müdahaleler uygulanıyor. Tedavi sonrası yakın takip ile hastaların durumu stabilize ediliyor" diyerek sözlerini tamamladı.